Hafta sonu yapılan KPSS ile bir sınav skandalına daha tanık olduk. Sınavda çıkan soruların birebir aynılarının bir yayınevinin kitapçıklarında ve sosyal medyada yayınladığı sorularla birebir aynı olduğuna dair çok sayıda şikâyet var. Bu gelişmeler sonrası dün gece ÖSYM Başkanı görevinden alındı. Aslında bu gelişme dahi sınavın iptalinden başka bir ihtimal olmadığını gösteriyor. Peki, sınavı iptal ettikten sonra her şey yoluna girecek mi? Bu olay, bu ülkede ilk defa mı yaşanıyor? Seneler boyu onlarca sınavda yaşanan bu ve benzeri skandallar, bizleri seçeceğini iddia edenlerin dahi gerekli yeterliliğe sahip olmadıklarını göstermektedir. Yapılan bu sahtekârlık, piyasa koşullarına terk edilen üyelerimizin umutlarına vurulmuş bir darbedir.

On yıllar boyu sürdürülen yanlış eğitim politikaları, kamu yatırımlarının azalması ve içinde bulunduğumuz ekonomik krizle birlikte genç inşaat mühendislerinde %50’ye varan işsizlik oranı meslektaşlarımızın devlet memuru olmak için uzun süreli çalışmalarla KPSS’ye hazırlanmasına sebep olmaktadır. KPSS’ye daha iyi hazırlanabilmek için bilinçli bir şekilde iş arama sürecinden çekilen meslektaşlarımız şu an ne yapacağını bilememektedir.

Genç meslektaşlarımız yıllarca binbir emekle ve fedakârlıkla ve belki de masrafları karşılayabilmek için aynı zamanda çalışmak zorunda kalarak okuyor, insan onuruyla pek de bağdaşmayan şartlarda barınmak zorunda kalıyor. Üniversite hayatı boyunca tüm bu zorluklara okuduğu bölümden mezun olduktan sonra ilgi ve yeteneklerine uygun bir iş bulmak için katlanıyor.

Bu ülkede tek başına sınav kazanmanın yeterli olmadığını uzun süredir biliyor gençler; kamuda işe alımlarda torpil bulunmadan işe girmenin özellikle son dönemde mümkün olmayacağını da. Ama dün ortaya çıkan skandalla bir kez daha umutları çalındı bu ülkenin gençlerinin. İnsanca bir yaşama kavuşmak için çareyi yurtdışına gitmekte arayan gençlerin geleceğe dair güvenleri ve güvenli gelecek umutları çalındı bir kez daha. Bu ülkenin gençlerini geleceksizliğe ve umutsuzluğa sürüklemeye, emeklerini çalmaya kimsenin hakkı yok!

Gençlerin istihdam kaygısıyla değil ilgi ve yeteneklerine göre üniversiteler/bölümler seçtiği, eğitimin, kamusal, parasız, bilimsel ve nitelikli bir hizmet olarak herkes tarafından erişilebilir olduğu, iş güvencesinin ve güvenli geleceğin sağlandığı, torpilin, kayırmacılığın, emek hırsızlığının son bulduğu, umutların gerçeğe dönüştüğü bir ülkeyi kurmak ise hepimizin ortak mücadelesiyle mümkün.

İMO Ankara Şubesi
Yönetim Kurulu