MÜCADELE KAZANDIRIR VE KADINLAR KAZANACAK

Eklenme Tarihi: 25/11/2022



WhatsApp Image 2022-11-25 at 09.46.18.jpeg

Trujillo diktatörlüğüne karşı yürüttükleri onurlu mücadele nedeniyle rejim güçleri tarafından 25 Kasım 1960’da vahşice katledilen Mirabel kız kardeşler nezdinde, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren tüm kadınları selamlıyor, kadına yönelik şiddetin hedefi olmuş tüm kadınların anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Bu mücadele ışığında, kadınların hayatını hedef alan dinci, gerici, baskıcı rejimlerin karşısında haklarımızı savunmaya ve bulunduğumuz her alanda biz buradayız demeye devam edeceğiz.

Cinsiyet ayrımcılığına yönelik şiddet kendini erkek egemen iktidarlar üzerinden göstermeye devam etmektedir. Laiklik karşıtı siyasal iktidar, kadına yönelik şiddeti görmezden gelerek kadın düşmanlığını ve eşitsizliğe dayalı bir cinsiyet rejimini kendi rejimini sağlamlaştırmak için kullanmaktadır. İktidar, kadın düşmanlığını bir gece yarısı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek pekiştirmektedir. İyi hal indirimi adı altında serbest bırakılma, yapılan suç duyurularına rağmen takipsizlik kararları, kadınların hayatını tehdit eden nefret dili ve verilmeyen koruyucu tedbir kararları ile katillerin önlerini açmaya devam etmektedir. Öldürülen kadınların ceplerinden çıkan uzaklaştırma kararları bunun en net örneğidir. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilerek zaten var olan kadına yönelik şiddetin artmasına zemin oluşturulmuştur. Sadece Ekim ayında 34 kadın cinayeti, 26 şüpheli kadın ölümü, uzaklaştırma kararlarının, zorlama hapsinin ve Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair 6284 sayılı yasanın uygulanmaması sonucu ne yazık ki gerçekleşmiştir. Bizler dün de söyledik, söylemeye de devam edeceğiz. Kadın cinayetleri politiktir!

Siyasal İslam’ın arkasına sığınan iktidarlar kadınların özgürlüklerini kısıtlanmaya çalışmaktadır. İran’da başörtüsü takma kuralına uymadığı, saçının teli göründüğü gerekçesiyle ahlak polisleri tarafından katledilen Mahsa Amini için başlayan protestoların ardından devam eden direniş, kadınların özgürlüklerini kısıtlayan, yaşam haklarını ellerinden almaya çalışan kim olursa olsun karşılarında duracağının en gerçek örneğidir. İran’da kadınların öncülüğünde başlayan eylemler, kitlesel bir harekete dönüşerek binlerce insanın sokaklara çıkmasına yol açmıştır. Zorla taktıkları başörtülerini atan, saçlarını kesen İranlı kadınlara selam olsun.

Toplumsal güç ilişkilerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan şiddetin her türlüsü biz kadınların hayatını gölgelemeye devam etmektedir. İktidarın cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren eril politikaları, işyerlerinde kadın emeğini görünmez hale getirmektedir. Duygusal, fiziksel, ekonomik, cinsel şiddet eril sistemin elinde kadınlara karşı bir koz olarak kullanılmakta ve kadınları kamusal, sosyal, mesleki alanlarda ikincil konuma getirmeyi hedeflemektedir. Her alanda kadın istihdamının önündeki engellerden biri olan çalışma yaşamında cinsiyete dayalı şiddet ve tacizin önlenmesini kapsayan ILO 190 Sözleşmesi’nin imzalanıp uygulanması gerekmektedir.

Bizler direnmenin, dayanışmanın, yan yana durmanın gücüyle; şiddetsiz, eşit ve özgür bir yaşam için haklarımızı savunmaya, ‘Mücadele Kazandırır ve Kadınlar Kazanacak’ şiarıyla bir kız kardeşimizin daha kirpiği yere düşmeyene kadar mücadelemize devam edeceğiz. 

İMO Ankara Şubesi
Kadın Komisyonu



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası