İMO ANKARA ŞUBESİ YÖNETİM KURULU SEKRETER ÜYESİ AHMET ONUR ÖZERGENE: KADERE DEĞİL BİLİME VE TEKNİĞE KULAK VERİLMELİ

İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Ahmet Onur Özergene 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremler ve ihmaller üzerine Sonsöz Gazetesi’nden Ali Baran Fayık’a röportaj verdi

Eklenme Tarihi: 10/02/2023

WhatsApp Görsel 2023-02-10 saat 11.09.05.jpg

İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Ahmet Onur Özergene 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremler ve ihmaller üzerine Sonsöz Gazetesi’nden Ali Baran Fayık’a röportaj verdi. Özergene; “Önlenebilir olaylar yüzünden binlerce insan yıllardır ölmeye devam ediyor. Sanırım inşaat mühendisleri olarak en çok bu canımızı yakıyor. Deprem; nasıl olduğu nasıl etkileyeceği bilinen basit bir doğa olayı ama yapılan hatalarla afetlere sebep oluyor. Artık bu hatalarda ısrar edilmesin. Gerçekten büyük keşiflere, icatlara ihtiyacımız yok. Bilimsel çalışmalara, akademisyenlere, mühendislere, mimarlara, şehir plancılarına kulak verilsin, işlerini yapabilmeleri için gerekli ortam sağlansın,” dedi.

Haberin tamamı:

KADERE DEĞİL BİLİME VE TEKNİĞE KULAK VERİLMELİ

Ankara İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Onur Özergene,” Yazılan yönetmeliklerin, yapı denetim sisteminin herkes için eşit şekilde uygulanır ve denetlenebilir olması gerekiyor. Maalesef bu hiçbir zaman tam anlamıyla gerçekleşmiyor. Sadece imar affı denen uygulamanın hayata geçiş şekline bakmak bile devletin önlem almak bir yana tedbirsizlik konusunda önderlik ettiğini görebiliyoruz” dedi.

Türkiye tarihinin en büyük deprem felaketiyle mücadele ediyor. Pazartesi günü Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem 10 ili etkiledi. En son gelişmelere göre 12 binin üstünde kişinin yaşamını yitirdiği ve binlerce insanın yaralandığı deprem sonrası görüştüğümüz Ankara İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Onur Özergene, çok daha büyük depremlerin yaşanıp kimsenin burnunun kanamadığı ülkeler var. Tabii ki bu bölgede önceden tedbir alınabilirdi. Yeni şeylerin icat edilmesine gerek olmadığını söyledi.

Depremle ilgili birçok konuya değinen Ankara İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Onur Özergene sorduğumuz sorulara şu yanıtları verdi.

ZEMİN ÇALIŞMASI EKSİK BIRAKILDI

Depremin bu kadar yıkıcı olmasının nedeni nedir?

Özergene: Tek bir şey söylemek tabii ki yeterli olmaz ancak birincil sebep olarak bu şiddette deprem beklenen bölgelere yönetmeliklere uygun olmayan tasarım ve imalatların yapılmasına izin verilmesidir. Sadece bina değil zemin ile ilgili de yapılması gereken çalışmalar ülke genelinde eksik bırakılmaktadır.

2019’DAN ÖNCESİ DENETİMLER DÜZGÜN DEĞİLDİ

Deprem bölgesinde yapılan binaların denetimi sizce tam anlamıyla yapılmış mıdır?

Özergene: Tam anlamıyla yapılamadığı ortaya çıkmış durumda. Yapı denetimi 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren havuz sistemine geçti. Bu tarihten önce müteahhitler kendilerini denetleyecek firmaları seçebiliyordu ve yeterli denetim işlemi yapılamaz haldeydi. Son 3 yıldır denetim daha düzgün yapılabiliyor olsa da maalesef hala eksiklikler var. Şu anda yeni yönetmeliğe göre yapılan binaların da yıkıldığı konuşuluyor ancak bunlar sadece yapım tarihlerine bakılarak söyleniyor. Yönetmeliğin doğruluğundan önce sorgulanacak çok fazla durum var. Bunlar zaman içinde tespit edilecektir.

DENETİM FİRMALARININ YAPTIRIM GÜCÜ ARTIRILMALIDIR

Sizce burada bir aksaklık söz konusu mu?

Özergene: Denetim firmaları kamu yararına çalışan kuruluşlardır. Yapıları denetleme kabiliyetine sahip kadroları bulundurmak zorundalar. İşlerini doğru yapıp yapmadıkları da devlet tarafından kontrol edilir. Asıl aksaklık denetim firmalarının yaptırım gücünün artırılmasıdır. Kimi şantiyelerde denetleme yapacak olan mühendislerin can güvenliği bile olmamaktadır. Yeter ki mühendisin işini yapması sağlansın yeter ki müteahhitler arkalarına siyaseten bir güç alıp hatalı imalatlarına devam edemesin.

DAHA ÖNCEDEN TEDBİR ALINABİLİRDİ

Bölgenin fay hattı üzerinde olmasına rağmen daha önceden tedbir alınabilir miydi?

Özergene: Her deprem sonrası aynı şeyleri konuşuyoruz. Hem Türkiye’de hem de dünyada bu işlerin nasıl yapılması gerektiğini bilen ve defalarca anlatan bilim insanları, mühendisler var. Çok daha büyük depremlerin yaşanıp kimsenin burnunun kanamadığı ülkeler var. Tabii ki bu bölgede önceden tedbir alınabilirdi. Yeni şeylerin icat edilmesine gerek yok. Bilime ve tekniğe kulak verilmesi yeterliydi.

YAPI-DENETİM SİSTEMİ ADİL ŞEKİLDE UYGULANMIYOR

İnşaat anlamında devlet yeteri kadar önlem alıyor mu?

Özergene: Türkiye’de tüm işler sadece inşaat sektörü için değil iki şekilde yürüyor. Kâğıt üstündeki durum ve pratikteki durum. Yazılan yönetmeliklerin, yapı denetim sisteminin herkes için eşit şekilde uygulanır ve denetlenebilir olması gerekiyor. Maalesef bu hiçbir zaman tam anlamıyla gerçekleşmiyor. Sadece imar affı denen uygulamanın hayata geçiş şekline bakmak bile devletin önlem almak bir yana tedbirsizlik konusunda önderlik ettiğini görebiliyoruz. Benim binam sağlam diyen her insan binasına oturma izni alabiliyor. O binalar yıkıldığında bu aftan faydalanan insanlar mı sorumlu olacak yoksa bu akıl almaz yasayı çıkaranlar mı?

HER ADIM ÇOK ÖNEMLİ

Yıkılan binalara baktığımızda yeni ve eski binalarda söz konusu. Sizce yeteri kadar zemin çalışması yapılmış mıdır?

Özergene: Yapılmış olmalı. En azından yönetmelikler zorunlu kılıyor. Yapılması zorunlu ve çok çok önemli olmakla beraber tek başına bir anlam ifade etmiyor. Doğru yapıldı mı? Sonuçlarına uygun hareket edildi mi? Yapı buna göre tasarlandı mı? Uygulamalar doğru yapıldı ve denetlendi mi? Bina hasarlarında tek cevap aramak doğru değil. Bina yapımı birçok hesap ve imalattan oluşuyor. Her adımı çok önemli. Her adımdaki hata yıkıma sebep olabilecek kadar önemli.

DEPREME HAZIR DEĞİLİZ

Türkiye olarak diğer bölgelerde böyle bir depreme hazırlıklı mıyız?

Özergene: Türkiye olarak hiçbir bölgede hazırlıklı değiliz. Bu kadar büyük bir deprem olmasına da gerek yok. Daha düşük ölçekli bir deprem nüfus yoğunluğu daha çok olan bir bölgede daha fazla can kaybına sebep olacak. Türkiye bir yarımada olarak tamamen deprem bölgesindedir. Sürekli dilimizde olan Marmara’da kırılmamış bir fay olduğunu da düşünürsek burada olacak bir deprem bizleri daha büyük felakete sürükleyecektir.

10 LİRAYA 12 KONUT YAPILMAYA ÇALIŞILMAMALI

Depreme karşı ne gibi önlemler alabiliriz?

Özergene: Öncelikle yapılması gereken çok hızlı bir şekilde mevcut yapıların durumunun tespit edilmesi. Yıkılmaları mı gerekiyor, güçlendirilmeli mi yoksa yaşanabilir durumda mı öğrenmemiz gerekiyor. 25 yıldır toplanan deprem vergilerinin kullanılacağı alan aslında burasıydı. Ancak bu kaynak yerinde duruyor mu bilmiyoruz. Depreme dayanıklı binalar nasıl yapılır biliyoruz. Bu bilginin kullanılması sağlanmalı. Rant ve kar hırsı bunun önüne geçmemeli. 10 lirayla 10 konut yapılabiliyorsa 12 yapmaya çalışılmamalı. Birileri için kar gözüken 2 konut binlerce insanın hayatını kaybetmesine sebep oluyor. Zemin çalışmasından tasarımına, imalatından denetimine her adıma aynı özeni göstermek depreme dayanıklı binalar yapmak için yeterlidir.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Özergene: Önlenebilir olaylar yüzünden binlerce insan yıllardır ölmeye devam ediyor. Sanırım inşaat mühendisleri olarak en çok bu canımızı yakıyor. Deprem; nasıl olduğu nasıl etkileyeceği bilinen basit bir doğa olayı ama yapılan hatalarla afetlere sebep oluyor. Artık bu hatalarda ısrar edilmesin. Gerçekten büyük keşiflere, icatlara ihtiyacımız yok. Bilimsel çalışmalara, akademisyenlere, mühendislere, mimarlara, şehir plancılarına kulak verilsin, işlerini yapabilmeleri için gerekli ortam sağlansın. İmar affı gibi korkunç uygulamalardan hemen geri dönülsün.

 



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası