Kadına Yönelik Şiddet Son Bulana Kadar, Eşit ve Özgür Bir Dünya Mücadelemiz Sürecek

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonunun, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle yaptığı açıklama.

Eklenme Tarihi: 05/01/2024

Bundan 63 yıl önce, diktatörlüğe karşı direnirken rejim güçleri tarafından katledilen Mirabel kardeşlerin anısına ithafen, 25 Kasım tarihi, dünyanın dört bir yanında kadına yönelik şiddete karşı bir mücadele günü olarak simgeleşmiştir. Mirabel kardeşlerin mücadelesinin ışığında kadınlar tüm dünyada şiddete, cinsiyet ayrımcılığına ve her türlü eşitsizliğe karşı dayanışma ruhuyla direnmeye devam ediyor.

Ülkemizde ve dünyada kadınlar çok yönlü bir şiddet kuşatması altında yaşamaya çalışıyor. Kadına yönelik şiddet en temelde, yalnızca cinsiyeti nedeniyle kadınlara uygulanan şiddeti ifade etmektedir. Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, kadına yönelik şiddeti, “Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışı” olarak tanımlamaktadır. Gerçekten de kadına yönelik şiddet salt fiziksel olmadığı gibi, duygusal, cinsel, ekonomik biçimler almaktadır.

Şiddetin en acımasız biçimlerine tanık olduğumuz bir çağda yaşıyoruz. Bugün Filistin’de sıcağı sıcağına tecrübe ettiğimiz üzere uluslararası savaş kurallarının bile yok sayıldığı çatışmalarda kadınlar ilk hedefler arasında yer alıyor. Bölgesel çatışmalardan kaçan kadınlar göç yollarında ve mülteci konumunda bulundukları yerlerde insan onuruna aykırı muamelelerle şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de birçok kadın en yakınlarındaki erkekler tarafından şiddet görüyor, katlediliyor, birçok sosyal ve ekonomik haktan mahrum bırakılıyor. Çalışan kadınlar, aynı işi yapıyor olsalar bile erkeklerden daha düşük ücretlerde çalıştırılırken birçok meslek grubunda cinsiyetleri nedeniyle ayrımcılığa uğruyor. Özel olarak meslek alanımızda birçok kadın inşaat mühendisi meslektaşımız, cinsiyet ayrımcılığını, mobbingi ve ücret eşitsizliğini deneyimliyor.

Hiç kuşkusuz ki kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemeler büyük önem taşımaktadır. Kadınların korunması konusunda sorumluluk sahibi olan devletin bu kapsamda halihazırda eksiklikleri ortadayken bir de İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadınların şiddete karşı korunması mücadelesine büyük zarar verdiği açıktır.

Bununla beraber sorun yalnızca mevzuatla ilgili de değildir. Kadına yönelik şiddetin çözümü sosyal ve siyasal boyutları olan bütüncül bir konudur. Oysa bugün devletin en üst organlarında yer alanlara kadar, kadınların ne giyeceği, nasıl davranacağı, ne kadar çocuk doğuracağı, nasıl anne olacağı hakkında hükümler veriliyor, resmi kamu kurumları tarafından eşitlik ilkesini ve laikliği ayaklar altına alan açıklamalarla toplumda kadına yönelik şiddet besleniyor.

Kadınlar evde, sokakta, işyerinde, çeşitli kamusal alanlarda şiddet görürken, cinsel istismara uğrarken, taciz edilirken kamu gücünü yanlarında göremedikleri, korunamadıkları gibi aksine; dayanışmak için yan yana geldiklerinde, mücadele için sokaklarda, meydanlarda buluştuklarında bu gücü karşılarında görüyor, bir de polis şiddetine maruz kalıyor.

Biz kadın inşaat mühendisleri olarak, Türkiye’de ve dünyanın her yerinde şiddete, taciz ve cinsel istismara, her türlü eşitsizliğe karşı direnen kadınların yanında olduğumuzun altını çiziyoruz. Meslek alanımızda, ülkemizde ve tüm dünyada, uğradığımız haksızlıklar son bulana kadar Mirabel kardeşlerin kararlılığıyla mücadelemize devam edeceğiz.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

Kadın İnşaat Mühendisleri Komisyonu



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası