Binlerce yaşam savunucusu şirketlerin akarsuları, doğayı ve kentleri talanına karşı Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu?nun çağrısıyla 26 Aralık 2010 tarihinde İstanbul Kadıköy?deydi.

Eklenme Tarihi: 03/11/2011

 

Binlerce yaşam savunucusu şirketlerin akarsuları, doğayı ve kentleri talanına karşı Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu`nun çağrısıyla 26 Aralık 2010 tarihinde İstanbul Kadıköy`deydi. İnsana, doğaya ve yaşama yönelik saldırıların yoğunlaştığı bu dönemde yaşam savunucuları, dere yataklarının yapılaşmaya açılması ve İstanbul`un trafik sorununu yeni bir yağma fırsatına dönüştüren kararlara ve uygulamalara karşı "Yağma ve talan politikalarından, üçüncü köprü cinayetinden vazgeçin" dediler.

İstanbul`u, Marmara`yı, insanı, suyu, ormanı, yaban hayatını, doğayı ve yaşamı savunanlar Kadıköy`de 3. Köprü cinayetine; "Tabiat Varlıklarını ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Tasarısına"; İstanbul`un katledilmesine; kentsel dönüşüm planlarına; Marmara`nın yağmalanmasına; Anadolu`nun her köşesinin yağmaya açılmasına; Suyun ticarileştirilmesine; doğanın tahribine karşı insan hayatına bir bütün olarak sahip çıkmak için bir araya geldi.

Mitinge İstanbul`un farklı mahallelerinde örgütlü bulunan hemşehri dernekleri, mahalle platformları, kitle örgütleri, siyasi partiler, platformlar, öğrenciler, emek ve meslek örgütleri katılarak kendi mücadele alanlarıyla ilgili olarak konuşmalarını yaptılar.

Platform adına yapılan konuşmalarda söz alan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı konuşmasında; "Yaşam alanlarımızın elimizden alınmasına, kentimizin yok edilmesine hayır diyoruz. Suyumuza, ormanımıza, evimize, toprağımıza göz koyanlara ?hayır? diyoruz. Bu dayatmaya binlerce kere ?hayır!? diyoruz. Şimdi hep birlikte haykıralım: Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz." diye belirtti.

Kürsüde söz alan Üçüncü Köprü Yerine Yaşam Platformu adına Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yöneticisi Kader Cihan ise konuşmasında sermayenin saldırıları karşısında Kadıköy`de bir araya geldiklerini belirterek kendilerini birleştirenin doğası, insanı, tarihsel ve kültürel mirası, suyu ve toprağıyla İstanbul`u ve Anadolu`yu savunma davası olduğunu belirtti.

Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu adına konuşma yapan Prof. Dr Beyza Üstün ise yaptığı konuşmada suyun ticarileştirilmesinin önünü açan uygulamalara dikkat çekti. Üçüncü köprü ile Kuzey Ormanları`nın yok edileceğini söyleyen Üstün, sermayenin talanının Ergene ve Trakya havzalarını bitirdiğini, Küçükçekmece Lagünü`nü kirlettiğini bu sebeple Melen`den su taşımaya başlandığını hatırlattı. Üstün konuşmasını sermaye ve hükümeti uyaran şu sözlerle sonlandırdı: "Sermaye yandaşı STK`larınızla başaramayacaksınız. Su kullanım hakkı anlaşmalarınızla beraber vadilerden çekilinceye kadar İstanbul-İzmir otoyolu gibi projeler ortadan kaldırılıncaya kadar, biyolojik çeşitliliği tehdit eden yasaları geri çekene kadar örgütlü mücadelemiz sürecek."

Yapılan konuşmaların ardından kürsüden Loç vadisine HES yapmak isteyen Orya Enerji`ye karşı nöbet tutan Loç vadililer mücadelelerine destek çağrısı yaptı. Ardından Allonoi`de yapılan Yortanlı Barajı için alınan su tutma kararı 27 Aralık 2010 Pazartesi günü açacakları yürütmeyi durdurma davası için destek çağrısında bulundular.

Miting İlkay Yıldırım ve Bandista konserinin ardından son buldu.