TEKEL DİRENİŞİ DAYANIŞMA EYLEMİ

İnşaat mühendisleri Tekel işçisinin yanında, dayanışma grevinin içinde olacaktır

Eklenme Tarihi: 16/11/2011

Türkiye, yaklaşık iki aydır, Tekel işçisinin direnişine tanık oluyor. Daha önceki yıllarda özelleştirilen Tekel`de çalışan işçiler, mucitliğini AKP iktidarının yaptığı 4-C kapsamına alınmak isteniyor. 4-C, işçilerin mevcut haklarının gasp edilmesi, ücretlerinin neredeyse yarı yarıya düşürülmesi ve hepsinden önemlisi de iş güvencesi olmadan çalıştırılması anlamına geliyor. 4-C, 12 bin Tekel işçisini "mevsimlik işçi" statüsüne alıyor ve yılda 10 ay çalıştırılmalarını hükmediyor.

Tekel ilk değildi; daha önce gerçekleştirilen bütün özelleştirmelerde siyasi iktidar aynı yol ve yöntemle işçileri 4-C kapsamına aldı ve güvencesizliğe, işsizliğe mahkûm etti. Özelleştirme şampiyonu AKP iktidarı, kamusal değerleri özelleştirme yoluyla satıyor, kamu işçisini 4-C vasıtasıyla tasfiye ediyor.

 Bugüne kadar süreç böyle işledi. Tekel`in son olup olmayacağı ise direnişin geleceği ile ilgilidir. Çünkü sırada başka kamu işletmeleri ve yaklaşık yüz bin işçi bulunmaktadır.

 Neoliberalizm emretmekte, AKP iktidarı uygulamaktadır. Siyasi iktidarın ve Başbakan Erdoğan`ın tehditlerinin altında yatan asıl gerçek budur. Tekel direnişi başarılı olursa, "emir" uygulanamayacaktır.

 Şu nokta görülmelidir: Bugün aralarında mühendisliğin de bulunduğu tüm alanlar neoliberal saldırıların açık hedefi haline getirilmiştir. Tekel işçisini mağdur eden ekonomik politikalar, mühendisleri de, öğretmenleri de, hekimleri de, itfaiyecileri de, şeker işçilerini de mağdur etmektedir. Ulusal, çok uluslu, ulus ötesi şirketler, tüm kamusal alanları, tüm kamusal üretimi tasfiye etmek üzere düğmeye basmıştır. 

 Tekel işçisi, sadece kendisi için değil, neoliberal politikaların tüm mağdurları için direnmektedir. Bu nedenle şimdiden sosyal devletin, eşitlik ve özgürlük mücadelesinin simgesi haline gelmiştir.

 Neoliberalizm mühendisliği de, Tekel`i de teslim almaya çalışıyor. Tekel işçisi buna direniyor. Çünkü biliyor ki bu, sadece bir iş, ücret sorunu değildir.

 Bu, ülkemizin bu gününün ve geleceğinin nasıl şekilleneceğine ilişkin bir müdahaledir. Bu, çocuklarımıza nasıl bir ülke bırakmak istediğimizle ilgili bir tercihtir. Ve özünde bu ülkenin bağımsızlık sorunudur.

 Tekel işçisinin haklı talebi karşısında siyasi iktidarın uzlaşmaz, tahammülsüz tutumu sürmektedir. Dün, Başbakan Erdoğan`ın partisinin grup toplantısında yaptığı tehdit dolu konuşma bunun en somut göstergesidir. Emek, hak, direniş gibi kavramlar Başbakan`ın tüylerini diken diken yapmakta, emekçilere karşı beslediği hasmane duygular yüzüne ve sözcüklerine yansımaktadır.

Siyasi iktidar ve Başbakan, neoliberal politikaları eksiksiz uygulamak yolunda kimsenin gözünün yaşına bakmayacağını alenen ilan etmiştir. Siyasi iktidar gözünü karartmıştır; kazanılmış hakları gasp etmeye çalıştığını saklamakta sakınca görmemektedir.

 Başbakan Erdoğan, kendi iktidarının yarattığı işsizliği bile, Tekel işçisinin direnişini kırmak için kullanmaktadır. Aynı grup toplantısında, milyonlarca işsiz olduğunu, milyonlarca insanın asgari ücretle çalıştığını söylemiş, hem Tekel işçisini bu yolla tehdit etmiş hem de farklı toplumsal kesimlerden gelen desteği zayıflatmayı amaçlamıştır.

 Tekel işçisi ile işsizleri birbirine düşürmeye çalışmak nasıl bir zihniyetin ürünüdür?

Siyasi iktidar tehditle direnişi kırmayı kafasına koymuştur. Başbakan, Ankara`da sokakta yatıp kalkan işçilere karşı kuvvet kullanılacağını dünkü grup toplantısında açıklamıştır. Nasıl ki Tekel işçisinin direnişi tarihe geçecekse, Başbakanın bu konuşması da tarihteki yerini alacak, Erdoğan, vatandaşını şiddetle tehdit eden bir başbakan olarak anılacaktır.

 Tekel işçisinin yalnız olmadığını gösterelim

 Tekel işçisi, güvencesizliğe ve işsizliğe ?hayır` diyor.

 Tekel işçisi, bağımsız Türkiye, güvenceli yaşam ve demokrasi için direniyor.

 Tekel işçisi tüm demokrasi ve emek güçlerini destek olmaya çağırıyor.

 Türk İş, DİSK, KESK, TMMOB, TTB Tekel direnişini desteklemek amacıyla bir günlük iş bırakma kararı aldı.

 İnşaat Mühendisleri Odası, kamu ve özel kesimde çalışan üyeleriyle, Oda ve Şube çalışanlarıyla Tekel direnişini desteklemek amacıyla 4 Şubat 2010 Perşembe Günü gerçekleştirilecek bir günlük iş bırakma eylemine destek vermektedir ve içinde yer alacaktır.

 İnşaat Mühendisleri Odası, siyasi iktidarın ve Başbakanın Tekel işçisini yalnızlaştırmaya dönük tutumunu, dayanışma amacıyla yapılan bir günlük iş bırakma eylemine katılarak boşa çıkarma çağrısında bulunuyor.

Tekel direnişine ev sahipliği yapan Ankara`da bulunan üyelerimiz ve çalışanlarımız, 4 Şubat 2010 Perşembe Günü, Ziya Gökalp Caddesi-Kızılay`da gerçekleştirilecek kitlesel basın açıklamasına katılmak üzere Saat 12:30`da Kolej Kavşağında diğer emek ve meslek örgütlerinin üyeleriyle bir araya gelecektir.

 Ankara dışında kalan şube ve temsilcilik üye ve çalışanlarımız, diğer illerde açıklanan programa uygun davranacak ve direnişe destek olmak için meydanlara çıkacaktır.

 Söz konusu etkinliklere üyelerimizin ve çalışanlarımızın kitlesel katılımın sağlanması ve gereken hassasiyetin gösterilmesi önemlidir.

  İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası