III. SU YAPILARI SEMPOZYUMU KİTABI VE SONUÇ BİLDİRGESİ

İMO adına Ankara Şubesi’nin yürütücülüğünü yaptığı III. Su Yapıları Sempozyumu’nun sonuç bildirgesi açıklandı. Sonuç bildirgesinde sempozyum boyunca yapılan sunum, tartışma ve değerlendirmeler sonucu öne çıkan bulgular çerçevesinde su ve su yapılarıyla ilgili öneriler sıralandı.

Eklenme Tarihi: 22/07/2014

III. SU YAPILARI SEMPOZYUMU SONUÇ BİLDİRGESİ AÇIKLANDI 

İMO adına Ankara Şubesi`nin yürütücülüğünü yaptığı III. Su Yapıları Sempozyumu`nun sonuç bildirgesi açıklandı. Sonuç bildirgesinde sempozyum boyunca yapılan sunum, tartışma ve değerlendirmeler sonucu öne çıkan bulgular çerçevesinde su ve su yapılarıyla ilgili öneriler sıralandı. 

Sonuç bildirgesinin tam metni şöyle: 

III. SU YAPILARI SEMPOZYUMU 

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, Ankara Şubesi 

7-8 Aralık 2013, Ankara 

SEMPOZYUM SONUÇ BİLDİRGESİ 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İnşaat Mühendisleri Odası Üçüncü Su Yapıları Sempozyumu 7-8 Aralık tarihinde Ankara Şube yürütücülüğünde Ankara`da gerçekleşmiştir. Sempozyum su yapılarıyla ilgili çalışmalar yapan üniversiteleri, kamu kurum ve kuruluşlarını, özel sektörde görev yapanları bir araya getirmiştir. 

İnşaat mühendisliği ve inşaat mühendisleri açısından "Su Yapıları", su temininden enerji üretimine, sulamadan taşkın kontrolüne, çevresel düzenlemeden eğlen-dinlen alanlarının oluşturulmasına kadar uzanan ve çoğu zaman birden fazla bileşeni ve amacı bulunan yapılar ile suyun kullanım şeklini belirleyen politikaları da kapsayan teorik ve uygulama boyutunda yapılan çalışmaları ifade etmektedir. 

Böylesine geniş bir alana yayılan ve yaşamın temel bileşeni "su"yla ilişkisi ile insan hayatına birebir dokunan bu yapıların tüm yönleriyle ele alınması, konu ile ilgili üniversite, kamu kuruluşları, yerel yönetimler, özel sektör ve meslek odalarının bir araya getirilerek mevcut durumun, sorunların ve çözüm önerilerinin tartışılması ve geleceğe yönelik öngörülerin paylaşılması Sempozyum`un temel amacı olmuştur. 

Sempozyum konuları tüm su yapılarını kapsam içine alacak şekilde belirlenmiş, aşağıda verilen temalar kapsamında 2`si çağrılı olmak üzere toplam 27 bildiri sunulmuş ve tartışılmıştır.

1.           Geçmişten Geleceğe Su Yapıları 

 (Vaka analizleri, iyi ve kötü örnekler, yaşlanan ve atıl durumda bulunan su yapıları  ve olası çözümler) 

 2.           Su Yapılarında Planlama, Projelendirme İşletme Esaslı Yaklaşımlar 

 (Ulusal ve uluslararası düzeyde planlama yönetim senaryoları ve kurgusal  yaklaşımlar) 

 3.           Teknik Çözümler, Değerlendirmeler ve Optimizasyonu 

 (Hidrolik, elektromekanik, sismik, geoteknik ve yapısal tasarımlar, sayısal ve fiziksel  modellemeler ve uygulamaları) 

 4.           Su Yapılarında İşletme Sorunları ve Yapı Güvenliği 

 (Ölçüm, yapı güvenliğini izlenmesi, verilerin paylaşımı ve teknik değerlendirmesi,  kurumlar arası veri paylaşımı ve işletim etkileşimi, su yapılarının denetim esasları ve  yasal düzenlemeler) 

5.            Suların Yasal ve Uygulama Esasları Açısından Değerlendirilmesi 

 (Ulusal ve uluslararası su politikaları, su yönetiminin yasal yapılanması, Su Kanunu,  su yönetiminde yerel yönetimler-merkezi yönetim etkileşimleri, kentsel ve kırsal su  yönetimi ve tahsisi, taşkın kayıtlarının ekonomik analizleri ve taşkın öngörü  çalışmaları) 

 6.           Çevresel ve Sosyal Etkiler 

 (Teknik-Çevresel etkileşim, nüfus hareketliliği ve kültürel değişim, doğal dengenin  korunması, sürdürülebilirlik, suyun nicel ve nitel değişimleri) 

Ayrıca, su yapılarının hemen hemen tüm boyutlarının ele alınıp irdelendiği Sempozyumun sonunda, genel değerlendirmenin yapıldığı bir "Sempozyum Değerlendirme Forumu" da gerçekleştirilmiştir. 

Sempozyum süresince yapılan bildiri sunumları, tartışmalar ve değerlendirmeler sonucunda öne çıkan bulgular ve bulgular temelinde geliştirilen öneriler aşağıda sıralanmıştır. 

 1.           Su, bir doğal kaynaktan öte başlı başına bir varlıktır. Sadece insanların değil  yeryüzündeki tüm canlı ve cansız varlıkların suya gereksinimleri vardır. Dolayısı ile su  ve su yapıları, bu büyük çerçeve içinde değerlendirilmelidir. 

 2.           Su hukuken "sahipsiz şey"dir. Suya erişim, "İnsan Hakları"nın bir parçasıdır. Sular  üzerinde tasarlanan ve gerçekleştirilen su yapıları ve bunlardan sağlanan yararlar  da bu anlamda toplumundur. 

 3.           Suyun kendi yasaları vardır. Su ile ilgilenmek ciddi bir iştir. Sadece suya ilişkin  doğa yasalarını bilmek, su ile ilgili formülleri geliştirmek ve uygulamak yetmez. Suyun  binyıllardır çevrimini, hiç aksatmadan yinelediği döngüsünü anlayabilmek,  deneyimlerden ders çıkarmak, ‘suyun mülkü`ne saygı göstermek de gerektir. 

 4.           Her ne kadar dünyanın dörtte üçü su ile kaplı olsa da, insan gereksinimleri için  teknik ve ekonomik yönlerden kullanılabilecek miktarı oldukça sınırlıdır. Dahası,  suyun coğrafi dağılımı da eşitsizdir. 

  5.          Kimi yerde kıtlığı ötelemek, gidermek; kimi yerde suyun akışını düzenlemek,  yararlanmak; kimi yerde dizginlemek, zararlarını önlemek amacıyla ihtiyaç duyulan  su yapıları konusunda planlama yaparken, projelendirmeye gidilirken ve yapımları  gerçekleştirilirken gerek amaçların belirlenmesinde, gerek tahsislerin yapılmasında,  gerekse uygulamada yöntemlerin saptanmasında konu tüm boyutları ile ele alınmak  ve toplum yararı ön planda tutularak çözümler geliştirmek bir zorunluluktur. 

 6.           Su yapıları yatırımları, gerek ölçeklerinin büyüklüğü gerekse etki alanının genişliği  açısından önemli ve büyük yatırımlardır. Bu yönüyle su yapıları yatırım kararlarında  yerindelik ve gereklilik değerlendirmesi özel önem arz etmektedir. Değerlendirme  süreçlerinde şeffaflık sağlanmalı, kurumlar arasında bilgi ve veri paylaşımı olanaklı  hale getirilmelidir. 

 7.           Gerek geçmiş uygarlıklara saygı, gerekse geçmiş bilgi ve deneyimlerden dersler  çıkarılarak yararlanılması açısından tarihi su yapılarının korunması gereklidir. Halen  ülkemizde bu konuda düzenli bir arşiv ve dokümantasyon bulunmaması, ayrıca  mevcut bilgilere erişim zorluğu su yapılarının gelişimi açısından önemli bir eksikliktir. 

 8.           Bugün özelleştirme politikaları çerçevesinde büyük ölçüde özel sektöre devredilen  su yapılarının planlama, inşaat ve işletme süreçlerinin denetiminde yaşanan  güçlükler ve bu yapıların gerek tasarım kontrolü gerekse yapım sırasındaki denetim  mekanizmalarının tam anlamıyla işlevlerini görememesi, can-mal güvenliği açısından  büyük riskler taşımaktadır. Bu sorunların çözümlenmesi ve çözüm önerilerinin  geliştirilmesinde toplum yararının ön planda tutulması, ekolojik ve çevresel  konularda duyarlı davranılması, doğal yaşamı olumsuz etkileyecek her tür çalışma ve  girişimden uzak durulması büyük öneme sahiptir. 

 9.           Su yönetimi konusundaki karar alma süreçlerinde ve planlamalarda entegre  havza yaklaşımının Büyük Menderes havzası örneğinde olduğu gibi olumlu sonuçlar  doğuracağı değerlendirilmektedir. Bu alandaki çalışmalar idari yapılanmasını  tamamlamış olan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü`nün görev alanı içerisinde  yürütülmektedir. Bu çalışmaların yürütülmesinde, ilgili kurum, kuruluş ve yönetim  organlarının eşgüdüm içerisinde olması sağlanmalı, suyun yönetiminde toplum  yararını önceleyen bir bakış açısı hakim kılınmalıdır. 

  10.        Teknik değerlendirme açısından da kurumlar arası işbirliği ve bilimsel çalışmaların  paylaşımı su yapıları için ayrı bir önem taşımaktadır. Bu bakış açısı doğrultusunda  birçok disiplinin uyum içerisinde çalışması, su yapılarının planlanması ve hayata  geçirilmesi açısından bir gerekliliktir. Planlama ve tasarımların başarılı olabilmesi, ilgili  yapıların boyutlandırılması, kapasite belirleme süreçlerinin sağlıklı yürütülmesi,  yeterli nitelik ve nicelikteki veriler ile sağlanabilir. Veri toplanması ve sistematiği  esaslarında ölçümlerin sürekliliğinin sağlanmasının toplumsal bir hizmet olduğu  anlayışı, bu alandaki veri temin, maliyet ve değerlendirilmesinde ön planda  tutulmalıdır. 

 11.         "Mühendislik hidrolojisi" alanında çalışmalarda bulunanların su yapılarının  amaçlarına uygun olarak planlanabilmesi; bu alanda çalışma yürütülmesi  aşamalarında verimli olabilmeleri için lisans eğitimi sonrasında mesleki bilgi  almalarının yararlı olacağı değerlendirilmektedir. Uzmanlık esaslı bu eğitim  gereksiniminin sağlanması amacıyla kurumsal yapıların oluşturulması veya mevcut  kurumsal yapıların bu konuya eğilim göstermesinin sağlanması yönünde çalışmalar  yapılmalıdır. 

 

 12.         Suyun yönetiminde ve su yapılarının karar, tasarım, inşa ve işletmesinde toplum  yararı ön planda tutulmalı, bilimsel yaklaşımlar doğrultusunda beklentilerin yaşama  geçirilmesinde, konu ile ilgili tüm kamu / özel kurum ve kuruluşları, giderek azalan,  tükenen ve kirlenen kaynaklarımızdan sorumlu olduğumuz ve gelecek nesillere karşı  görevlerimizin bulunduğu bilinciyle hareket etmelidir.

NOT: 3. Su Yapıları Sempozyumu Temaları, Kurullara ve Önemli Bilgilere Ulaşmak İçin aşağıdaki web adresine tıklayabilirsiniz.

http://suyapilari.imo.org.tr/

3. SU YAPILARI SEMPOZYUMU KİTABINI DİJİTAL AÇMAK İÇİN AŞAĞIDAKİ RESME TIKLAYINIZ.

 

 

 



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası