RİSKLİ YAPI TESPİTİ VE YAPILARDAKİ HASARLARIN TESPİTİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR PANELİ
Şubemizce 12 Kasım 2014 Çarşamba günü “Riskli Yapı Tespiti Ve Yapılardaki Hasarların Tespitinde Dikkat Edilecek Hususlar” paneli gerçekleştirildi. İMO KKM Teoman Öztürk Salonu’nda gerçekleştirilen panele yaklaşık 200 üyemiz katıldı.
Eklenme Tarihi: 25/12/2014
Riskli Yapı Tespiti ve Yapılardaki Hasarların Tespitinde Dikkat Edilecek Hususlar Paneli
Şubemizce 12 Kasım 2014 Çarşamba günü "Riskli Yapı Tespiti Ve Yapılardaki Hasarların Tespitinde Dikkat Edilecek Hususlar" paneli gerçekleştirildi. İMO KKM Teoman Öztürk Salonu`nda gerçekleştirilen panele yaklaşık 200 üyemiz katıldı.
Panel İMO Ankara Şubesi başkanı Selim Tulumtaş`ın açılış konuşması ile başladı. Panel`in düzenlenmesinde emeği geçenlere, bilgi birimlerini paylaşan panelistlere ve katılımcılara teşekkür ederek konuşmasına başlayan Tulumtaş, 2012 yılında yürürlüğe giren afet riskli alanların dönüştürülmesine ilişkin kanuna ilişkin çekincelerini ve bunun yaratabileceği olumsuz etkileri kamuoyuyla paylaştıklarını belirtti. Söyledikleri riskler ve olumsuzlukların bir şekilde hayata geçtiğine dikkat çeken Tulumtaş, bunu, yasa yürürlüğe girdikten sonra Bakanlar Kurulu kararlarının yüzde ellisinin üzerindekilerin kamulaştırma kararlarına dönüşmüş olmasında ve riskli alan riskli yapı tanımlamalarının hayata geçirilmesi yönünde çalışmalar ve bilgilendirmelerde tespitlerin rantın başat pozisyona gelerek yapılmasında gördüklerini söyledi. Tulumtaş sözlerini "biz bu panelimizi aslına bakarsanız halkın ve ülkenin yararı doğrultusunda bilim ve tekniğin kullanılması şiarıyla başlattığımız her türlü çalışmanın bir devamı olarak görüyoruz ve bu konularda riskli yapı tespitinde bilim ve tekniği başat duruma getirecek şekilde bilgilerimizin paylaşılmasını çok önemsiyoruz" diyerek sonlandırdı.
Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü`nden Doç. Dr. Baki Öztürk`ün yönlendirici olduğu panelde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü Riskli Yapılar Dairesi Başkanlığı`ndan İnş. Müh. Erhan Gümüş ve Yük. İnş. Müh. İsa Yıldırım, Yük. İnş. Müh. Najat Bayülke ile Riskli Yapı Tespit Uzmanı Yük. İnş. Müh. Dr. Hüseyin Tekel konuştu ve kendilerine yöneltilen soruları cevapladı.
1999 depremine dikkat çekerek paneli başlatan Baki Öztürk, 1999`dan bu yana 15 yıl içerisinde inşaat mühendisliği alanında binaların güvenliği, güvenli binaların yapılması anlamında nelerin başarıldığı nelerin başarılamadığı konularını masaya yatırmak için bu panelin çok önemli olduğunu belirtti.
İlk olarak söz alan Erhan Gümüş ve İsa Yıldırım, Riskli Yapılar Dairesi Başkanlığı olarak 6306 Sayılı Kanun ve bu kanunun uygulama yönetmeliğinde yer alan riskli yapıların tespit edilmesine yani mevzuata ilişkin süreci anlatılar ve riskli yapıların nasıl tespit edileceği, raporların nasıl tanzim edileceği, raporlar tanzim edilirken nelere dikkat edileceği noktasında sunum gerçekleştirdiler.
Gümüş ve Yıldırım`ın ardından söz alan Nejat Bayülke işin felsefesine değindi ve riskli yapı nedir`i açıklayarak konuşmasına başladı. Risk olması için iki şeyin gerekli olduğunu söyleyen Bayülke, bunlardan ilkinin yapı ve bu yapının yapım usulleri olduğunu, diğerinin ise bu yapıyı etkileyebilecek, hasarlı durumlara yol açacak bir tehlikenin olması gerektiğini belirtti. Bu açıdan bakınca kendisi için Ankara`da riskli yapı olmadığını söyleyen Bayülke, Ankara`nın geçmiş tarihinde, depremde yılıkmış, depremde hasar görmüş bilinen hiçbir yapı olmadığını belirtti. Ankara`da bir deprem tehlikesi olmadığını söyleyen Bayülke, bu nedenle Ankara`da çok kötü yapılmış yapılar da olsa yıkılma riski diye bir şeyi olamaz diye belirtti, buna karşılık İstanbul`daki bir çok yapının riskli olduğunu ekledi. Kullanılan risk değerlerinin çok kaba ve yanlış şeyler içerdiğini, bunun sonucunda da riskli yapı çıktığını söyleyen Bayülke, riskli alanı ve riskli yapıyı bulmanın o kadar da kolay bir şey olmadığını, riskli yapılar yönetmeliğinin bir kıstas gibi kullanıldığını, kendisine göre bunun yanlış olduğunu belirtti.
Son olarak söz alan Hüseyin Tekel, deprem yönetmeliğine göre zaten bina hasar tespitinde bulunabilecekken neden başka bir yönetmeliğe ihtiyaç duyulduğunu, bunun kendisi için merak konusu olduğunu belirtti. Deprem yönetmeliğine göre hasarlı binaları rehabilite etmenin mümkünlüğünü söyleyen Tekel, yeni yönetmeliğin ise bu binaları yok etme amaçlı olduğunu belirtti.