28 MART 2015 TARİHİNDE ASKİ’YE AİT İÇMESUYU BORUSUNUN PATLAMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Şehit Cem Ersever Caddesi’nde ASKİ’ye ait ana şebeke suyu hattı borusu 28 Mart gecesi saat 19:45 dolaylarında patlamış ve yazılı ve görsel medyaya olay “YOL YARILDI” ve “8 YIL SONRA YİNE PATLADI” v.b. başlıklarla taşınmıştı!

Eklenme Tarihi: 23/12/2020

                                                                                Güncellenme Zamanı: 30.03.2015 17:36:14

28 MART 2015 TARİHİNDE ASKİ`YE AİT İÇMESUYU BORUSUNUN PATLAMASINA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Şehit Cem Ersever Caddesi`nde ASKİ`ye ait ana şebeke suyu hattı borusu 28 Mart gecesi saat 19:45 dolaylarında patlamış ve yazılı ve görsel medyaya olay "YOL YARILDI" ve "8 YIL SONRA YİNE PATLADI" v.b. başlıklarla taşınmıştı!

 Odamız, konunun mesleki ilgi alanımıza giren boyutuna ilişkin yaptığı ön değerlendirmede özetle şu belirlemelerde bulunmuştur:

 Borular Neden Patlıyor?

-Aynı yörede daha önce 2008 yılının 4 ve 6 Ağustos günleri de içmesuyu ana besleme hatlarında patlamalar yaşanmıştır.

-Boru patlamalarının nedeni, üzerlerinden geçen yoldaki trafik yükü değildir. Söz konusu borular emniyetli sayılabilecek bir derinlikte döşenmiştir.

-2008 yılında olan patlamalardan birinin nedeni, o dönemde kurak bir yaz geçirilmesi ve Ankara`ya su sağlayan kaynaklarda yetersiz su bulunmasından dolayı kente münavebeli ve aralıklarla içmesuyu verildiğinden, boru hattı üzerindeki vanaların zaman zaman açılıp kapatılması sırasında işletmedeki teknik bir yanlışlıktan kaynaklanmıştı. Vanalar usulüne uygun açılmamış, söz konusu boru hattına hızla verilen su nedeniyle "Su Darbesi" ya da "Su Koçu" dediğimiz olay gerçekleşmiş ve boruyu patlatmıştı.

-O dönem, Ankara içmesuyu sisteminin ehil ellerde işletilip işletilmediği sorusunu gündeme getirmiş, yetkili ve sorumluların Ankara kamuoyunu doğru olarak bilgilendirip bilgilendirmediğini sorgulamıştık.

-Bu kez de, yaklaşık aynı yörede yine bir içmesuyu ana besleme hattında patlama yaşandı. Nedeni yetkililerce, ayrıntıları ile araştırılmasa da, söz konusu günün akşam saatlerindeki yoğun yağış olarak öne sürüldü.

-Bu aşamada patlamanın nedenleri arasında, büyük boruların döşenirken tekniğine uygun olarak zeminlerinin gereğince takviye edilmediği, dolayısıyla zeminde oluşan oturmaların söz konusu boru hattında kırılmayı ve ayrışmayı getirdiği ya da 2008 yılından buyana aralıklarla da olsa Kızılırmak suyunun zaman zaman %50`ye varan oranlarda paçallanarak Ankara içmesuyu şebekesine verilmesi dolayısı ile suda bulunan ve beton boruları içten kemiren sülfatın sınır derişim (konsantrasyonun) değerlerinin üzerine çıkmış olması değerlendirilebilir.

 Boru Patlaması "AFET" midir?

Patlamanın hemen ardından yetkililerce yapılan açıklamada; "Afete maruz kalan ailelere geçmiş olsun diyoruz. Mağdur olan ailelerin maddi zararları giderilecektir" denilmiştir.

İnşaat Mühendisleri Odası olarak bu değerlendirmeye katılmamız mümkün değildir. Öncelikle boru patlaması afet değildir. Afet kapsamına alınamaz. Afet`in tanımı, gerek bilimsel ve teknik olarak, gerekse ilgili yasalarımızda ve yönetmeliklerimizde açık olarak yapılmış, yer almıştır. Ayrıca, mağdurların maddi zararları, hasara neden olan sorumlular ve yetkililer tarafından karşılanmak durumundadır. Görevi ihmal, işi tekniğine göre yapmamak ve usulüne uygun olarak işletmemekten kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla zararın kamu kaynaklarından karşılanması tüm Ankaralıların cebinden çıkacak anlamı taşımaktadır.

Sorun sadece Ankara`daki içmesuyu kapsamında boru patlamalarına indirgenemez. Yıllardır ihmal edilen kentsel teknik altyapı artık çökmektedir. Gün geçmiyor ki son yıllarda yapılan bir alt geçidi su basmasın, gün geçmiyor ki görevi yağmursuyunu caddelerdeki serbest akıştan yeraltındaki kanalizasyon sistemine aktarmak olan rögarlardan ?fıskiye` şeklinde kanalizasyon borularında taşınmakta olan pissuları caddelere, yeryüzüne boşaltmasın?

İlgili Büyükşehir kuruluşlarının görevi ve sorumluluğu, sadece yerüstünde imar değişiklikleri, emsal artırımları, görkemli yollar, alt-üst geçitler, ?Ankapark`lar, AVM`ler vb. yatırım ve işlemleri gerçekleştirmek üzere harcama ve bu tür işlerin yapımı değil, kenti kent yapan ve kenti yaşanacak uygar bir beldeye dönüştürecek temel altyapı eksikliklerinin ve yetersizliklerinin giderilmesi olmalıdır.

Ankara`da Kentsel Teknik Altyapı Sorunu

Ankara`nın temel sorunlarından biri ve gündelik yaşamı doğrudan etkileyen artık yetersiz kalan altyapısıdır. Bu kapsamda öncelikle ele alınması gereken özellikle kentsel drenaj, yağmursuyu, pissu ve üzerleri örtülen ve birer kanalizasyon mecrasına dönüştürülen Ankara`nın dereleridir.

Odamız, Ankara`nın bu başat sorununu masaya yatıracağı, mevcut durumu gözler önüne sereceği, çözüm önerilerini geliştireceği ve paylaşacağı "Ankara Kentsel Teknik Altyapı Kongresi" düzenleme çalışmalarına başlamış bulunmaktadır.

Bilim ve tekniğe aykırı uygulamalar nedeniyle meydana gelen bir çok olayın öncesi ve sonrasında yapmış olduğumuz gibi bu olayda da, sadece borular patladığında, kenti su bastığında gündeme gelen ve sonra unutulan bu ve benzeri ?patlamalar` ardından değil, uzun dönemli, öncelikleri belirlenmiş bir plan ve program içinde soruna yaklaşılmasının gerekliliğini ilgililerine bir kez daha hatırlatırız.

 Asıl "afet", boru patlaması değil, bu tür olaylara neden olan anlayışın egemen olmasıdır.

İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Adına

Selim TULUMTAŞ

Şube Başkanı

 




TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası