BUNLARIN DERDİ YOL DEĞİL!

ODTÜ arazisi üzerinden geçecek ve de yap-işlet-devret modeliyle hizmete sokulması planlanan şehir hastanesinden kaynaklı trafiğin çözümü olduğu iddia edilen yol için TOMA’lar, polisler ve iş makineleriyle ODTÜ ormanının önemli bir bölümü hunharca katledildi

Eklenme Tarihi: 20/12/2020


Ankara Büyükşehir Belediyesi bir ilke daha imza attı. Almanlar hasedinden çatlıyor.9 Eylül gecesi Kurtlar Vadisi sahnelerini aratmayan bir baskın gerçekleşti:  ODTÜ arazisi üzerinden geçecek ve de yap-işlet-devret modeliyle hizmete sokulması planlanan şehir hastanesinden kaynaklı trafiğin çözümü olduğu iddia edilen yol için TOMA`lar, polisler ve iş makineleriyle ODTÜ ormanının önemli bir bölümü hunharca katledildi.  Hem de planlandığı ve uzlaşıldığı pozları verilen alandan çok daha fazlasıyla birlikte...

Tartışmanın başlangıcından, planlanmasına, kamuoyuna duyuruluşundan yapılan haberlere kadar tam bir muazzamlık ve deha örneği olan uygulamalar, Melih Gökçek başta olmak üzere, ODTÜ kayyum rektörü ve Ankara Valisi`nin; gölgesini satamadıkları ağacı kesenlerin, talanın ve rantın karşısında, emek dostu olduklarının bir kez daha ispatıdır.(!) İnsanların sağlığını bir sektör haline getirip, bunu da ihalelerle yandaşlara peşkeş çekip, yeni rant alanları yaratıp, Ankara`nın yeşil alanlarını katledip, AOÇ, ODTÜ vb. bir çok tarihi ve koruma alanını yok edip; halktan, emekten, insandan yana politika ürettiklerini söylemeleri tam da beklediğimiz açıklamalardı. İhtiyatlı konuşmakta fayda var ki 3-5 ağaç için bu projelerin önüne geçmek isteyen vatan hainleri de maalesef karşımıza çıkıyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı`nın 2017 Dünyası`nda sosyal medya hesabından başarı olarak yansıttığı ve takdir beklediği olay, onlarca iş makinesi ve TOMA`yla bir üniversitenin kampüsüne gece yarısı baskın yaparak ağaçları kesip yol zemini oluşturmasıdır. Sayın başkan sağ olsun; gerek bilimimizin ve tekniğimizin geldiği noktayla, gerek doğa ve insana bakış açısıyla gerekse de yerel yönetim dehasıyla, bizleri kendine bir kez daha hayran bırakmayı başarmıştır.

İtiraf etmek gerekirse biz ve bizim gibi meslek odaları, fizibilitesinden yapımına kadar hayranlıkla izlediğimiz bu proje karşısında şaşkınlıklarımızı gizleyemedik. Kentimizin ne kadar şanslı olduğunu bir kez daha görme imkânı bulduk: Ankara`nın kapılarına her baktığımızda, AOÇ arazisine kurulan Ankapark inşaatını izlerken, o sevimli mi sevimli dinozoru selamlarken, yıkılan su süzgeciyle, su basan alt geçitleriyle, çöken yolları, açılamayan metrolarıyla simülasyon oyunlarında dahi yaratılamayacak bir kentte yaşamanın haklı gururunu taşıyoruz.

Yalnız asıl soruna gelelim ki, biz bu kadar büyük bir dehayı anlayamayız. İşin arkasındaki asıl işi göremeyiz. Hayatı daha basit algılarız onlardan. Bir ağaç için feryat eder, onlarcası için siper oluruz. Deremizi de, ormanımızı da yedirmeyiz. Cerattepe`deki Havva Ana`mız kadar basit düşünürüz. Basit taleplerimiz vardır bizim. Dünya liderliğini de, Avrupa hasedini de anlayamayız. Adalet, Özgürlük, Eşitlik gibi sade özlemlerimiz, mücadelelerimiz vardır bizim. Mega proje deyince; "Çocukların Dünya`yı alıp, ölümsüz ağaçlar dikecekleri, Dünya`ya arkadaşlığı öğretecekleri" bir orman gelir aklımıza. Yol yaptık deyince ZapSuyu`na köprü yapanları biliriz. Sanat üretimi artsın deyince büyük salonları değil de Hasanoğlan`ı hatırlarız.

Tarih hayata bizim gibi basit bakabilenlerin mücadeleleri tarihidir. Ne yolunuzu, ne medeniyetinizi bize anlatamazsınız. Çünkü bu basitlikte baktıkça görüyoruz ki, sizin yolunuz yol değil.

Meseleniz de...

İMO Ankara Şubesi

Yönetim Kurulu



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası