SU DOĞAL BİR VARLIKTIR, MÜLKLEŞTİRİLEMEZ

İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu, 22 Mart Dünya Su Günü ile ilgili bir açıklama yayımladı

Eklenme Tarihi: 09/07/2019


İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu, 22 Mart Dünya Su Günü ile ilgili bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "Suya ilişkin sürdürülen kâr odaklı bu politikaların insan hayatı ile birebir ilişkisi olan su varlığının acımasız talanına ve tüm canlılar için geri dönüşü mümkün olmayan yıkımlara sebep olacağı ortadadır." denildi.

Açıklamanın tamamı:

SU DOĞAL BİR VARLIKTIR, MÜLKLEŞTİRİLEMEZ

İnsanlık tarihi, insanla doğanın içine girdiği ilişkilenmeyle birlikte dönüşür. Doğadan alınan değil, onun dönüştürülüşü süreci belirler tüm oplumlar tarihini. İnsanın emek gücüyle ürettiği ve değiştirdiği şeyler dışında ilk çağlardan beri doğadan olduğu gibi aldığı temel gereksinimleri mevcuttur.  Bunların başta gelenlerinden biridir su, canlıların yaşamını sürdürmesini sağlayan en önemli varlıktır. Diğer yandan su, günlük hayatta kullandığımız birçok metanın üretim süreci için de bir ihtiyaçtır. Yaşama eşdeğer bir varlık ve yaşamın doğurucusudur. Bütün bu özellikleri kapsamında su; hayatın devamlılığı için zorunluluğundan öte insanın; mülkiyet dışında tutulması gereken en temel ve kolektif bileşenidir.

Yerkürenin %75`i sularla kaplı olmasına karşın, bunun %2.53`ü tatlı su niteliğinde olup, kullanılabilir suların yaklaşık %70`i de buzul formundadır. Dünyanın toplam su kaynağı yıllık 43,750 km3 olarak öngörülmekte ve bu kaynağın %45`i Amerika, %28`i Asya, %15,5`i Avrupa ve %9`u Afrika`da bulunmaktadır.

Dünyada tatlı suyun %71`i tarım %18 sanayi ve %11 evsel kullanımda kullanılır. Türkiye`nin kullanılabilir su tüketiminin %73`i tarım sektöründe, %11`i sanayide, %16`sı evsel kullanımda geçekleşiyor. Tarım alanında kısmen, evsel kullanımlarda ise kullanılan suyun tamamı yeniden kullanılabiliyor.

Özellikle ağır sanayide kullanılan sular kullanılabilir suya dönüştürülemeyecek kadar kirletilmiş halde doğaya salınıyor. Örneğin Almanya ve Finlandiya`da kullanılabilir suyun %80`i sanayi alanında kullanılıyor. Bu süreç hızla kullanılabilir su oranlarını azaltıyor ve benzer senaryo tarımsal üretime de yönelmiş durumda. Endüstriyel tarım, suyu, tarım ürününü ve tarım alanını sanayileştirirken kullanılabilir su döngüsünü de olumsuz olarak etkilemektedir. Özellikle belirtmek gerekir ki evsel kullanımın su kaynaklarını tükettiği ve bilinçli-tasarruflu su kullanımının doğal su kaynaklarını koruduğu bilgisi asılsızdır, temelsizdir.

Suyun alınır-satılır bir metaya dönüştürülmesinin önemli araçlarından biri olarak kullanılan paketlenmiş su pazarı Ülkemizde her yıl %10 büyümekte ve yine ülkemizde. 300`e yakın damacana 100`den fazla pet şişe üreticisi bulunmaktadır. Mevcut pazarın %70lik kısmını ise yabancı sermaye elinde bulundurmaktadır. Dünyada mevcut kullanılabilir su kaynaklarının sürekli azalıyor, bu kaynakların tüketiminin ise büyük bir hızla artıyor olması gelecek dönemlerde bu bağlamda suyun küresel savaşlara dahi sebep olabilecek bir doğal varlık olmasının göstergelerini taşımaktadır. Kullanılabilirliği böylesine azalan, azaldığı ölçüde değerlenen ve bir doğal varlık olan suyun küresel ısınma, kısıtlı kaynaklar ve bilinçsiz tüketim gibi maskelemelerle özelleştirilme sürecinin büyük bir hızla devam ettirilmek isteneceği açıktır.

Tüm bu yaşanan gelişmeler ekseninde suya ilişkin sürdürülen kâr odaklı bu politikaların insan hayatı ile birebir ilişkisi olan su varlığının acımasız talanına ve tüm canlılar için geri dönüşü mümkün olmayan yıkımlara sebep olacağı ortadadır.

Bu toplamda, 22 Mart Dünya Su Günü vesilesiyle bir kez daha hatırlatıyoruz ki; suya ilişkin politika ve uygulamalar; özel ve kâr odaklı mülkiyetten uzak olmalı, üretim, yenilenme ve tüketim süreçleri doğa ve insan odaklı belirlenmeli,

- Küresel kapitalizmin değil halkın çıkarlarına hizmet için kullanılmalı ve

- Evrensel sorumluluklar ölçeğinde uygulanmalıdır.

İMO ANKARA ŞUBESİ

YÖNETİM KURULU

 



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası