ARTIK KENT SORUNLARINA ACİLEN DÖNME VAKTİDİR!
İMO Ankara Şubesi tarafından 9 Haziran 2019 Pazar günü Ankara'nın çeşitli ilçelerinde etkili olan sağanak yağış sonrası yaşanan taşkın ve baskınlar ile ilgili bir basın açıklaması yayımlandı
Eklenme Tarihi: 11/06/2019
İMO Ankara Şubesi tarafından 9 Haziran 2019 Pazar günü Ankara`nın çeşitli ilçelerinde etkili olan sağanak yağış sonrası yaşanan taşkın ve baskınlar ile ilgili bir basın açıklaması yayımlandı. Açıklamada, "Bilim ve tekniğin rehberliğinde, katılımcı, şeffaf ve denetlenebilir bir yerel yönetim gereksinimi vurguladığımız her beyanımızı bir şov aracına dönüştürenlere, bu açıklamaları ideolojik olmakla niteleyenlere, "ah ne fayda" demeden kentimizin sorunlarına kalıcı çözümler üretebilmek için yaptığımız her çağrı sonuçsuz kaldı" denildi.
Açıklamanın tamamı:
ARTIK KENT SORUNLARINA ACİLEN DÖNME VAKTİDİR!
9 Haziran 2019 Pazar günü Ankara`nın çeşitli ilçelerinde etkili olan sağanak yağış sonrası yaşanan taşkın ve baskınlarda üç vatandaşımızı yitirmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
Pazar günü sabah 6`dan pazartesi sabah 6`ya kadar olan 24 saatlik zaman periyodunda Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Etimesgut`ta 44.6 mm, Sincan`da 33.3 mm, Çankaya`da (TBMM) 15.3 mm yağış ölçülmüştür. Her sene yaşanan benzer olaylar sonrasında dereye dönen yollar, su altında kalan altgeçitler, su baskınına uğrayan yapılar maalesef kentimizin olağan görüntülerini oluşturmaktadır. Sürekli tekrarladığımız gibi mevcut alt yapı yetersizlikleri, kenti yap-boz tahtasına çeviren plansızlık, suyu emecek yeşil alanların giderek azalması ve rant projeleriyle talan edilmesi herhangi bir zarara yol açmaması gereken yağışların bile su baskınına yol açmasına neden olmaktadır.
Maalesef ki her sağanak yağışın sonrasında ortaya çıkan görüntüler bugüne kadarki kent yöneticileri tarafından her defasında "afet" olarak nitelendirilmiştir. Plansız, denetimsiz, keyfi yönetim anlayışının 25 yıllık "hizmetlerinin" bilançosunu ödemeye devam ediyoruz. Kentimizin altyapısına, ulaşımına, imarına daha doğrusu yerel yönetimlerin sorumlu olduğu tüm alanlara ilişkin yaşadığımız sorunları çözümüne ilişkin olarak bütünlüklü planlara ihtiyaç duyulmaktadır.
İmar hareketlerinin, altyapının, toplu taşımanın, içme suyu planlama ve işletme çalışmalarının, gerektirdiği önlemlere ilişkin yapılması gerekenlere dair yaptığımız uyarılarının dikkate alınmadığını geçtiğimiz yıllarda hep beraber gördük.
Bilim ve tekniğin rehberliğinde, katılımcı, şeffaf ve denetlenebilir bir yerel yönetim gereksinimi vurguladığımız her beyanımızı bir şov aracına dönüştürenlere, bu açıklamaları ideolojik olmakla niteleyenlere, "ah ne fayda" demeden kentimizin sorunlarına kalıcı çözümler üretebilmek için yaptığımız her çağrı sonuçsuz kaldı. Kentimizin altyapı, ulaşım, barınma ve maalesef bu başlıklarla doğrudan ilgili can güvenliği sorunları tüm yakıcılığıyla varlığını korumakta. Yapılması gereken ivedilikle bu konulara eğilip bilim ve tekniğin rehberliğinde yapısal dönüşümleri gerçekleştirmek için adımlar atmak ve artık bir kent yönetimi sorumluluğunda hareket edilmesi gerektiğini farkına varılmasını sağlamaktır.
· Acilen kentin altyapısı ile ilgili bütünlüklü çözümü öne alan master plan hazırlatılmalıdır.
· Altyapı bilgi sistemi oluşturulmalı ve hangi sokakta, caddede altyapı varsa tespit edilmeli, böylelikle mevcut durum masaya yatırılmalıdır.
· Özellikle altyapının sıkıntılı olduğu bölgeleri kapsayacak şekilde mevcut durumu ölçen, gözlemleyen ve yağışın yoğun olduğu zamanlarda erken uyarı sistemi sağlayacak istasyonlar kurulmalıdır.
· "Ölçmeden yönetemezsiniz" felsefesiyle metropol kentlerin altyapıları, yaşam odaklı politikaların gerektirdiği gibi sürekli gözlemlenmeli ve analiz edilmelidir.
· Düzenli bakımı yapılmayan hiçbir altyapı sağlıklı çalışmaz. Bu nedenle sadece kriz anlarında, yağışın fazla olduğu zamanlarda değil sürekli, periyodik olarak altyapının bakımının yapılması gerekmektedir.
Bizler bu konuda kendi üzerimize düşen tüm sorumluluğu almaya, tüm katkımızı koymaya hazır olduğumuzu bir kez daha vurgulayarak yineliyoruz; artık 500 yıllık taşkınlar masalına, mukadderat yakıştırmalarına, fantastik projelere değil gerçek kent sorunlarına acilen dönme vaktidir.
İMO Ankara Şubesi
Yönetim Kurulu