İNANIYORUZ, KARARLIYIZ, VAZGEÇMİYORUZ...

Dominik’te, diktatör Trujillo’nun baskı ve zulüm rejimine karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren hareketin öncülerindendi Mirabel Kardeşler. Tam 59 yıl önce bugün, devlet güçlerince tecavüz edilip katledildiler. Hayatları pahasına verdikleri şanlı mücadeleleri onları ölümsüzleştirdi ve kadın hakları mücadelesinde Kelebekler adıyla mihenk taşı oldular. O gün bugündür kadınlar her yıl 25 Kasım’ı, kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve dayanışmanın simgeleştiği bir gün olarak karşılıyor.

Eklenme Tarihi: 25/12/2020



İnanıyoruz, Kararlıyız, Vazgeçmiyoruz...

Dominik`te, diktatör Trujillo`nun baskı ve zulüm rejimine karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren hareketin öncülerindendi Mirabel Kardeşler. Tam 59 yıl önce bugün, devlet güçlerince tecavüz edilip katledildiler. Hayatları pahasına verdikleri şanlı mücadeleleri onları ölümsüzleştirdi ve kadın hakları mücadelesinde  Kelebekler adıyla mihenk taşı oldular.  O gün bugündür kadınlar her yıl 25 Kasım`ı, kadına yönelik şiddete karşı mücadele ve dayanışmanın simgeleştiği bir gün olarak karşılıyor.

Kadınların şiddete uğramadığı, vahşice katledilmediği, evde, işte, sokakta şiddet tehdidine uğramadığı, çocukların istismara maruz kalmadığı bir tek gün bile yok. Türkiye`de 1 Ocak`tan 20 Kasım`a kadar geçen 324 günde en az 302 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 532 kadına ise şiddet uygulandı.

Kimi zaman nerdesin, kiminlesin gibi masum görünen sorularda; kimi zaman evde yemek olmadığı için atılan tokatta; kimi zaman varlığının sadece çocuk doğurup bakmak ve kocasına hizmet etmek olduğunun vurgulandığı kamu spotlarında ,kimi zaman kapının önünü gösteren tehditlerde, kimi zaman her cümlenin sonuna eklenen koymak fiilinde, kimi zaman o öyle değil ile başlayıp bilemezsin ile devam eden bitmek bilmeyen cümlelerde kendini gösteriyor erkek şiddeti,  kimi zaman da daha da vahşileşerek bir kadını çocuğunun gözü önünde delik deşik edebiliyor...

Kadınlar biat etmek yerine direndikçe bu liste uzayacak;

Kadınlar birlik olup dayanışmayı büyütecek, erkek şiddetini durduracak elbet...

Kadına yönelik şiddet, erkek egemen sistemin belirlediği toplumdaki cinsiyet rollerinin bir sonucu olmakla birlikte; kadın cinayetlerinin, şiddet ve tecavüz vakalarının bu kadar artmasının sebebi iktidarın uyguladığı cinsiyet ayrımcılığını pekiştirir gerici politikalardır. Söz konusu politikaların yansıması olarak, hukuk sisteminde karşımıza çıkan yetersiz cezalar, iyi hal indirimleri, tecavüzcülerin tutuksuz yargılanması, delillerin karartılması gibi uygulamaların toplum üzerinde caydırıcı etki yerine, cesaret veren bir karşılığı olacağı kaçınılmazdır. Ayrıca iktidar kadına yönelik şiddeti önleyici tedbirler almak ve bunun için başat olan kadın erkek eşitliğini topluma kanıksatmak yerine, kadın hakları  mücadelesinin sonucu olarak imzalanmış İstanbul Sözleşmesini yok sayacak hamleler yapmaktadır.

Ekonomik kriz ve savaş koşullarının hüküm sürdüğü bugünlerde; işsizlik ve emek sömürüsü artmakta, hak gaspları  meydana gelmektedir .Bu durumdan en çok kadınlar mağdur olmaktadır. İşten çıkarma vakalarında öncelik kadınlar tercih edilmekte; kadının ev içi sarfettiği görünmez emek ekonomik koşullar kötüleştikçe artmaktadır. Militarizmle mayalanan toplumdaki şiddet eğilimi, kadın yönelik şiddet olarak kendini göstermektedir.

Erkek egemen sistemin emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki tahakkümüne karşı mücadelemiz kadınlar özgürleşene dek devam edecek.

Biz kadınlar bir tek kadın daha eksilmemesi için erkek şiddetine karşı her yerde mücadele etmeye kararlıyız.

İnanıyoruz, Kararlıyız, Vazgeçmiyoruz...

 

İMO Ankara Şubesi Kadın Çalışma Grubu

 

 

 

  

 

  



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası