Suya erişim, en temel insan haklarından biridir.
Her insanın vazgeçilmez yaşam hakkıdır su.
Susuz yaşam düşünülemez?
Suyun yerini başka hiçbir içecek tutamaz; SU, sadece SU olarak içilmelidir!
İçtiğimiz suyu kısa aralıklarla, tüm güne yayarak, düzenli tüketmek doğrusudur.
Su, çok basit (!) bir maddedir; iki Hidrojen atomu ile bir Oksijen atomu.
Ancak suya özellik ve nitelik katan içinde barındırdığı minerallerin miktarı, dağılımı ve bileşimidir.
Her tükettiğimiz besinde olduğu gibi suyun da kalitelisi, iyisi; kalitesizi kötüsü vardır.
Musluklarımızdan akan suyun sağlıklı, iyi, güvenilir ve içilebilir kalitede olması esastır.
Bunu sağlamak başta yerel yönetimlerin görevi ve sorumluluğudur.
Paketlenmiş ya da damacana sularında, cam şişedekilerin, plastik iseler kalın ve koyu renkte olanlarının ve güneşte bekletilmemişlerin yeğlenmesi daha sağlıklı olacaktır.
Son yıllarda yapılan araştırma bulgularına göre, suyu yeterince tüketmenin hastalık önleyici olduğu, boşaltım sistemi kanser ve kalp krizi riskini azalttığı gözlenmiştir.
Mineral zengini ve alkali değeri yüksek suların daha yararlı olduğunun altı çizilmektedir.
ANADOLU GÜNCESİ
Anadolu Halklarının yüzyıllardır yaşadığı, deneyimlediği ve nesiller boyu süzerek öngördüğü coğrafi, iklimsel, kültürel olay ve olgular Mart ve Nisan aylarının günleri için aşağıda aktarılmaya çalışılmıştır.
TEMMUZ AYI GÜNCESİ:
02-Yaprak fırtınası
03-Sam yelleri başlangıcı
05-Fırtına (2 gün)
08- Bevarih (meltem) rüzgârlarının sonu
09-Çark dönümü fırtınası
17-Sıcakların artması
26-Üzümlere alaca düşmesi
28-Üzümlerin kızarması
29-Yaprak aşısının sonu
30-Kara (Kızıl) Erik Fırtınası
31-Eyyamı Bahur (sıcak günler) başlangıcı
Temmuz Ayında Olacak Bitecekler:
01-Kabotaj ve Deniz Bayramı
03-FSM Köprüsü`nün Açılışı (1988)
04-ABD`nin Bağımsızlığını Kazanması (1776)
10-Dünya Nüfus Günü
12-Türk Dil Kurumu`nun Kuruluşu (1932)
14-Fransız İhtilali (1789)
16-Pasteur`un Kuduz Aşısını Bulması (1885)
21-Ay`a Ayak Basma (1969)
23-Erzurum Kongresi (1919)
24-Lozan Anlaşması`nın İmzalanması (1923)
24-TÜBİTAK`ın Kuruluşu (1963)
25-Kore`ye Gitme Kararı (1950)
27-Kore Savaşı`nın Sona Ermesi (1953)
28-Birinci Dünya Savaşı`nın Başlaması (1914)
SU, KIT KAYNAKTIR; Kıt kaynaklara gösterilecek özen sadece tüketicilerden beklenemez. İlgili idarelerin bilimsel verilere dayalı, zamanında ve teknik kurallarına uygun olarak sistemdeki bileşenleri doğru bir biçimde işletmeleri önem taşır.
Su varken tasarruf edilir??YOK`un tasarrufu mu olur?
10 Temmuz 2019
İMO Ankara Şubesi ?Ankara Su Çalışma Grubu` adına
Hasan AKYAR DOSYA: ANKARA`DA SON AYLARDA YAŞANAN SU BASKINLARI
Geçtiğimiz günlerde Ankara çanağına düşen yağışlar kentin farklı yörelerinde ve semtlerinde su baskınlarına yol açmış bulunmaktadır. Su baskınları, bazı durumlarda ciddi yaralanmalara, sağlık sorunlarına ve maddi hasarlara neden olmuştur.
Son olarak, 9 Haziran günü Etimesgut`ta, Sincan`da ve Çankaya ilçe sınırları içinde herne kadar 24 saatte sırasıyla metrekareye 44, 33 ve 20 mm yağış düşmesiyle doğrudan olmasa bile 3 can kaybı yaşanmıştır! (Söz konusu can kayıpları doğrudan su baskını nedeniyle olmamıştır; Etimesgut`ta biri kalp krizi, diğeri elektrik çarpması sonucu iki erkek, Çankaya İlçesinde ise İncesu Deresi`nin Eymir Gölü çıkışında güneyden katılan bir dere kıyısındaki evinin bahçe kapısını kapatırken akan suda ayağı kayıp başını yere çarpması sonucu bir kadın yaşamını yitirmiştir?)Burada sorulması gereken soru, neden son yıllarda bu tür su baskınlarının daha sık yaşandığı ve neden bu soruna kalıcı bir çözüm üretilip gerekli önlemlerin alınmadığı olmalıdır. Bu güncel soruya yanıt vermeden önce şu temel kavram ve tanımların açıklığa kavuşturulması önem taşımaktadır.
Tanımlar ve Kavramlar:
Su baskını, sel, taşkın farklı kavramlardır.Sel doğal bir olaydır, tıpkı deprem gibi?
Depremin olduğu alanlarda herhangi bir insan faaliyeti ya da yapısı bulunmuyorsa deprem riskinden, deprem sonrası hasardan ve can kayıplarından söz edilebilir mi?
Taşkın, sel sonucu oluşan akımın, bulunduğu havzayı akaçlayan (drene eden) akarsuyun normal yatağının dışına taşması ile çok daha geniş bir alanı etkisi altına alma olayıdır.
Selin yayıldığı alanda herhangi yapınız, ticari faaliyetiniz yoksa taşkın olur mu? Akarsuyun mülküne herhangi bir tecavüzünüz yoksa, zarar, ziyan, can kaybı gündeme gelebilir mi?
Su baskını ise, insan faaliyetlerinin sürdüğü, sürdürüldüğü mekânların (konut, otopark, alt-üst geçit, sanayi ya da ticaret alanları vb.) işlevlerini yerine getiremeyecek biçimde, gerek can ve gerekse mal emniyeti açısından sakıncalı ya da riskli durumların oluşmasına neden olan su ile kaplanmasıdır.Su baskınının oluşması, daha doğrusu taşkın riskinin olması için, düşen yağışın akışa geçmesi gerekir. Akışa geçen bu su kütlesi de fizik kurallarına göre hareket eder. Yani yüksek kotlardan (rakımdan), alçak kotlara doğru. Akışa geçen su kütlesi, ana hat olarak ?hattı içtima` dediğimiz en düşük yükseltideki yataklarda, mecralarda, dere tabanlarında buluşur, çoğalır, kütlesini ve hızını artırarak yoluna devam eder. Kanallardan derelere, derelerden çaylara, çaylardan nehirlere, nehirlerden ırmaklara, ırmaklardan göllere ya da denizlere ulaşır?Tüm bunlar doğal süreçlerdir. Bilimsel olarak açıklanabilmekte, bilinmekte ve daha da önemlisi öngörülebilmektedir. Ancak neden şiddetli sağanak yağışlarının ardından Ankara`yı su basmaktadır? Ankara`da taşkınlar neden yaşanmaktadır?
Ankara`da Su BaskınlarıAnkara`nın da içinde bulunduğu İç Anadolu bölgesi uzun yıllar yağış gözlemleri incelenir ve istatistiki olarak analiz edilirse, özellikle Haziran - Ağustos aylarında yoğun sağanak yağışlarını aldığı görülür. Bu yağışlar ağırlıklı olarak ?bulut çatlaması` da denilen ?konveksiyon` yağışları olup, çoğu zaman küçük bir alana, kısa bir sürede çok şiddetli bir biçimde düşmektedir. Dolayısı ile Ankara`nın bir semtini ?sular - seller götürürken`, yanı başındaki bir mahalleye ?bir damla bile` yağmur düşmemektedir. Bu doğaldır?
Asırlar öncesinden günümüze belirli döngüler içinde bu süreç benzer bir biçimde devam etmektedir!
Ankara`da Su Baskınlarının Nedenleri
Yanıt açık ve nettir: Ankara`nın genelde kentsel teknik altyapısı, özelde kentsel drenaj sistemi (yağmursuyu ve pissu kanalizasyon ağı) yetersizdir. Sadece yetersiz değil, çağımızın teknik ve mühendislik yaklaşımına uygun altyapısı bulunmamaktadır.Halen kentsel drenaj birleşik sistem ağırlıklı olduğundan, taşkın sırasında evsel atıksu ve pissular da yüzeye çıkmakta ve sel sularına karışmaktadır.
Son yıllarda yağışlardaki bazı düzensizlikler, belirsizlikler ve aşırılıkların genelde fosil yakıtların aşırı kullanımından, artan karbon salınımından ve iklim değişikliğinden kaynaklanabileceği de ileri sürülmektedir.
Bu genel nedenin yanı sıra Ankara özelinde son on, on beş yıldaki gelişmeler asıl belirleyici oluşmuştur. Şöyle ki;
-Ankara çanağı içerisinde yeşil alan azalmıştır.
-Yapılaşma gerek yatayda gerekse dikeyde çok büyük alanlar, mekânlar kaplamıştır.
-Bu yeni yoğunluğu olağanüstü artan alanların ulaşım, su, kanalizasyon, elektrik, gaz vb. ihtiyaçlarına koşut altyapı planlaması ve yapımı gerçekleştirilememiştir.
-Eski yeşil alanları binalar, kuleler, iş ve alış-veriş merkezleri vb.`nin çatıları örtmüştür.
-Toplu taşımanın değil, otomobillerin kenti durumuna dönmüştür. Bunun sonucu yeni yollar açılmış, her yol asfaltlanmış, otoparklar oluşturulmuş, açık alanlar bile betonla örtülmüştür.
-Kaldırımlar yollara, yollar asfalta dönmüştür (sadece 2013 yılında Ankara Çanağına hizmet veren belediyelerin döktüğü asfalt 7 milyon 500 bin tonu bulmuştur).
Özetle, açık toprak, akışa geçecek suyu emecek, ?taşkın piklerini öteleyecek` ?taşkın akımlarını zamana yayacak- yeşil alan kalmama noktasına gelmiştir.Örtülü Dereler Kenti Ankara?Eğer derelerin, çayların, akarsuların üzerini kapatır, kesitlerini daraltır, altlarına beton döküp toprakla temasını engeller, üstünden yol geçirir, çevresini imara açarsanız gün gelir SU (ki bu günler çok daha sık aralıklarla gelmektedir), kendi mülküne sahip çıkar, işgalcileri kovar hatta birikmiş alacaklarını da tahsil eder? Ankara`da yaşadığımız bu tür su baskınlarından -uzun yıllar boyunca ihmal ettikleri kentsel drenaj çalışmaları nedeniyle-, geçmişteki yerel yönetimler ve buna bağlı ilgili idareler sorumludur.
EK BİLGİ-1: 2018 YILI BÜTÜNÜNDE ANKARA`YA SAĞLANAN TOPLAM İÇMESUYU
2018 yılı içerisinde, yani 365 günde Ankara içmesuyu şebekesine İvedik ve Pursaklar Arıtma tesislerinden yaklaşık toplam 417 milyon metreküp su verilmiştir.
Bu miktarın yaklaşık 20,2 milyon metreküpü, Çubuk-II baraj gölünden Pursaklar Arıtma Tesisine iletilip arıtıldıktan sonra Pursaklar ve kuzeyindeki yerleşimlerde tüketilmiştir.
Ankara`ya sağlanan içmesuyunun neredeyse %95`inden fazlasını karşılayan İvedik Arıtma Tesisinden şehir şebekesine verilen yaklaşık toplam 396,5 milyon metreküpün yaklaşık toplam 178,5 milyon metreküpünü Kızılırmak suyu oluşturmuştur. Bir başka anlatımla, Kızılırmak suyunun 2018 yılı bütününde sağlanan toplam içmesuyu içerisindeki payı %45`in biraz üzerinde gerçekleşmiş bulunmaktadır.
KESİKKÖPRÜ BARAJI POMPA İSTASYONU 2018 YILINDA ARALIKSIZ ÇALIŞTI
2018 yılında (28 ila 31 Mart günleri dışında, Kesikköprü baraj gölünden Kızılırmak-Ankara İletim hattına aralıksız su (basılmış) pompalanmış bulunmaktadır! Ancak 2017 yılı dönemi ile 2018 yılının ilk iki ayında İvedik İçmesuyu Arıtma Tesisine yaklaşık 130 kilometre uzaklıkta bulunan ve yaklaşık 700 metrelik bir terfi yüksekliği gerektiren bu ana isale hattına pompalanan Kızılırmak ham suyunun tam (net) miktarı, dolayısıyle İvedik`te hangi oranda paçallandığı (harmanlandığı) konusunda kesin ve sağlıklı verilere ulaşma şansı bulunamamıştır.
Bu süre içinde aralıklarla da olsa, Kesikköprü barajından günde yaklaşık 270 bin ile 550 bin metreküp arasında Kızılırmak ? Ankara Ana İsale Hattı`ndan İvedik İçmesuyu Arıtma Tesisine hamsu iletildiği değerlendirilmektedir. 2018 yılı bütününde, söz konusu miktarda suyun pompalama elektrik (enerji) giderinin ayda en az iki haneli milyon TL olabileceğinin de altının çizilmesi gerektir.
Kızılırmak suyunun paçallanması ya da belirli oranlarda harmanlanması sonucu konutlarımızın musluklarından akan içmesuyu şebeke suyunda Kızılırmak suyunun koku, renk, tat vb. olumsuzlukların bulunmasının yanı sıra, sülfat, klor, sertlik ve bir takım ağır metal derişimlerinin de zaman zaman standartları zorladığı, hatta aştığı bilinmektedir. Özellikle, Hirfanlı ve Kesikköprü baraj göllerinde ilkbahar başı ve sonbahar sonlarında beklenen doğal ?alt-üst olma` (lake over-turn) durumunun yaşandığı haftalar ile mart sonu, nisan ve mayıs ayı başlarında oluşabilecek ?alg patlaması` (algea bloom) dönemlerinde Kızılırmak ham suyunun tadında, kokusunda ve renginde olumsuzluklar olması kaçınılmazdır?
2019 YILINDA ANKARA`YA POMPALANAN KIZILIRMAK SUYUOcak ayında toplam 16 milyon 829 bin, Şubat ayında ise toplam 15 milyon 278 bin metreküp Kızılırmak ham suyu Kesikköprü barajından İvedik Arıtma Tesisine pompalanmıştır. İvedik Arıtma Tesisinden Ankara içmesuyu şebekesine verilen suyun Ocak ayında yaklaşık %50,4`ü, Şubat ayında ise yaklaşık %45,7`si Kızılırmak suyu idi!
Mart ayında sadece 7 gün Kızılırmak suyu aktarılmış, bu bir haftalık süre içinde pompalanan Kızılırmak suyunun toplamı ise sadece 2 milyon 476 bin metreküp düzeyinde kalmıştır?
8 Mart 2019 gününden buyana Kızılırmak`tan Ankara`ya su verilmemektedir! EK BİLGİ-2:GEÇMİŞ YILLARDA İÇMESUYUNA UYGULANAN ZAMLAR
İçmesuyu Birim Fiyatları:
-Aralık 2014`te Su Birim Fiyatı: 2,8075 TL / m3
-Aralık 2015`te Su Birim Fiyatı: 3,1500 TL / m3
-Aralık 2016`da Su Birim Fiyatı: 3,5666 TL / m3
-Aralık 2017`de Su Birim Fiyatı: 4,1680 TL / m3
-Aralık 2018`de Su Birim Fiyatı: 4,7500 TL / m3
İçmesuyu Birim Fiyatlarındaki Yıllık Zam Oranları:
2014 ? 2015 yılları arasındaki artış oranı: % 12,20
2015 ? 2016 yılları arasındaki artış oranı: % 13,21
2016 ? 2017 yılları arasındaki artış oranı: % 16,88
2017 ? 2018 yılları arasındaki artış oranı: % 13,96
İçmesuyu Birim Fiyatlarındaki Dönemsel Zam Oranları:
Son 4 yıldaki (2014 ? 2018 arası) artış oranı: % 69,19
Son 3 yıldaki (2015 ? 2018 arası) artış oranı: % 50,79
Son 2 yıldaki (2016 ? 2018 arası) artış oranı: % 33,18
Son üç yıllık süre içerisinde Ankara içmesuyu birim fiyatına yapılan aylık zamlar ve seçili ölçütlere göre dönemsel fiyat artışları aşağıdaki tabloda verilmektedir.
2016, 2017 ve 2018 YILI Aylık SU BİRİM FİYATLARI DÖKÜMÜ ve ANALİZİ Tarih | Birim Fiyat (TL / m3) | Net Fark (TL) | Ardışık Artış Oranı (%) | Yıl Başına göreArtış Oranı (%) |
Aralık 2014 | 2,807 | Aylık | Aylık | Toplam |
Aralık 2015 | 3,150 | 0,343 | | 12,20 |
Ocak 2016 | 3,350 | 0,200 | 6,350 | 6,35 |
Şubat 2016 | 3,370 | 0,020 | 0,600 | 6,98 |
Mart 2016 | 3,370 | - | - | 6,98 |
Nisan 2016 | 3,378 | 0,008 | 0,220 | 7,24 |
Mayıs 2016 | 3,398 | 0,020 | 0,590 | 7,87 |
Haziran 2016 | 3,443 | 0,045 | 1,330 | 9,30 |
Temmuz 2016 | 3,458 | 0,015 | 1,345 | 9,78 |
Ağustos 2016 | 3,470 | 0,012 | 0,347 | 10,16 |
Eylül 2016 | 3,470 | - | - | 10,16 |
Ekim 2016 | 3,480 | 0,010 | 0,288 | 10,48 |
Kasım 2016 | 3,509 | 0,029 | 0,833 | 11,40 |
Aralık 2016 | 3,566 | 0,057 | 1,624 | 13,21 |
Ocak 2017 | 3,673 | 0,107 | 3,001 | 3,00 |
Şubat 2017 | 3,800 | 0,127 | 3,458 | 6,56 |
Mart 2017 | 3,880 | 0,080 | 2,105 | 8,81 |
Nisan 2017 | 3,920 | 0,040 | 1,031 | 9,93 |
Mayıs 2017 | 3,953 | 0,033 | 0,842 | 10,85 |
Haziran 2017 | 3,973 | 0,020 | 0,506 | 11,41 |
Temmuz 2017 | 3,980 | 0,007 | 0,176 | 11,61 |
Ağustos 2017 | 4,002 | 0,022 | 0,553 | 12,23 |
Eylül 2017 | 4,030 | 0,028 | 0,700 | 13,01 |
Ekim 2017 | 4,048 | 0,018 | 0,447 | 13,52 |
Kasım 2017 | 4,100 | 0,052 | 1,285 | 14,97 |
Aralık 2017 | 4,168 | 0,068 | 1,659 | 16,88 |
Ocak 2018 | 4,238 | 0,070 | 1,679 | 1,68 |
Şubat 2018 | 4,272 | 0,034 | 0,802 | 2,50 |
Mart 2018 | 4,357 | 0,085 | 1,990 | 4,54 |
Nisan 2018 | 4,457 | 0,100 | 2,295 | 6,93 |
Mayıs 2018 | 4,568 | 0,111 | 2,490 | 9,60 |
Haziran 2018 | 4,695 | 0,127 | 2,780 | 12,64 |
Temmuz 2018 | 4,866 | 0,171 | 3,642 | 16,75 |
Ağustos 2018 | 4,978 | 0,122 | 2,507 | 19,43 |
Eylül 2018 | 4,833 | -0,145 | -2,913 | 15,95 |
Ekim 2018 | 4,620 | -0,213 | -4,407 | 10,84 |
Kasım 2018 | 4,745 | 0,125 | 2,706 | 13,84 |
Aralık 2018 | 4,750 | 0,005 | 0,105 | 13,96 |
NOT: 2018 yılında ASKİ "Su Tüketim Faturası"nda yer alan ?ŞBYOB` (maktu her faturada 5,00 TL) ile ?KDV Tutarı (TL) %18` kalemindeki bedel Ocak 2019 dönemi faturalarına yansıtılmamıştır (boş bırakılmış, bedelleri alınmamıştır).
Oysa ?Çevre Temizlik Vergisi`ne ciddi zam yapılmıştır! 2018 yılında su birim fiyatının yaklaşık %6,74`ü oranında fatura toplam bedeline eklenen vergi, 2019 yılının ilk üç aylık döneminde %8,29 olarak tahakkuk ettirilmiştir?