1 MAYIS VE MESLEKTAŞLARIMIZIN ÇALIŞMA HAYATI ÜZERİNE ÇEVRİMİÇİ SÖYLEŞİSİ DÜZENLENDİ
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi tarafından 01 Mayıs 2020 Cuma günü ?1 Mayıs ve Meslektaşlarımızın Çalışma Hayatı Üzerine?? Çevrimiçi Söyleşisi düzenlendi
Eklenme Tarihi: 05/06/2020
İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi tarafından 01 Mayıs 2020 Cuma günü "1 Mayıs ve Meslektaşlarımızın Çalışma Hayatı Üzerine`` Çevrimiçi Söyleşisi düzenlendi. İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Özer Akkuş`un açılış konuşmasıyla başlayan semineri 95 üyemiz canlı olarak takip etti. Hem zoom uygulaması hem de YouTube üzerinden yapılan çevrimiçi söyleşisinin teknik ilerleyişi hakkındaki bilgiyi İMO Ankara Şubesi Araştırma Görevlisi Ozan Yılmaz verdi.
Açılış konuşmasını yapan İMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Özer Akkuş, "1 Mayıs`ı ilk defa salgın dolayısı ile sokaklarda kutlayamıyoruz. Salgının ekonomik ve sosyal olarak yarattığı sonuçlardan da en çok emekçilerin etkilendiğini hepimiz biliyoruz. Emekçilere işsizlik, düşük ücretler, güvencesizlik olarak salgın tekrar döndü. Sokaklarda olamamak emeğe değer veren, emeğin kutsal olduğunu düşünen, demokrasiye değer veren insanlar için de bir kırgınlık da yaratıyor. TÜİK`in 2019 Ekim ayı araştırmasına göre ülkemizde 33 milyon çalışan insan var. Ancak bunların 10 milyonu yani %30`u kayıt dışı çalışıyor. İşçi statüsünde çalışan insanların sadece %13`ü sendikalı çalışıyor. Geçen yıl iş cinayetlerinde yaşamı kaybeden insan sayısı en az 1730 civarlarında. Bu tablo ülkemizdeki emeğin sorunlarını ve güncel durumunu gösteriyor. Bir taraftan güvencesizlik, bir taraftan tedbirsizlik, bir taraftan da kaderine terk edilmişlik söz konusu. Meslektaşlarımızın sorunları üzerinden de 1 Mayıs`ı değerlendirdim. İMO Ankara Şubesi`nin yapmış olduğu Üye Profil Çalışması var. 2012`de ve 2020 yıllarında yayımlandı. 2012 yılında mesleğimizdeki işsizlik %5,6 civarlarındayken bugün %18,7`lere çıkmış durumda. 2012 yılında 800-1500 dolar arasında ücret alan meslektaş sayımız %40`larda iken bugün%28`lere düşmüş durumda. Belki de en vahimi 800 dolardan az ücret alan meslektaşlarımızın sayısı 2012 yılında %12 iken bugün %51. İnanılmaz bir yoksullaşma, ücretlerde düşüş ve işsizlikte de artış var," dedi.
İnşaat Mühendisleri Odası eski başkanlarından İnş. Müh. Taner Yüzgeç ve Yük. İnş. Müh. Arif Merdol`un katılımcı olduğu söyleşide hem emeğin gündemi hem de ücretli çalışan meslektaşlarımızın sorunları ve çözüm önerilerinin tartışıldı. Meslektaşlarımızın güncel durumlarını ve bugünkü yaşanılan işsizlik, düşük ücretler vs. gibi sorunların tarihsel sebepleri ve çözümleri üzerine değerlendirmeler yapıldı.
İlk sözü alan Arif Merdol TMMOB`nin kuruluş sürecine ve amacına değinerek konuşmasına başladı. 80`lerden sonra Odalara yapılan baskılara vurgu yapan Merdol, "Oda hep emeği savundu, Oda para babalarını savunmadı. Oda hep yaratıcıları savundu, iyi mühendisleri ve haklarını savundu. 80`lerden 90`lara kadar kamuda kanama durmadı. Politika olarak yerleştirilen özellikle Özal döneminde 86`dan sonra dışa açılmakla birlikte yabancı müşavir ve mühendisler Türkiye`de fink atmaya başladılar. Çünkü kredi hakları açılmıştı. Kredi kullanarak iş yapmak kolaydı, sonucu kötü olsa bile. O türlü enstrümanları kullanarak Türkiye`de açılım yaptıklarını zannettiler. Sonradan o çok pahalıya patladı. Bankaların kaynaklarının kalmadığını, bankaların iflasa gittiğini gördüğümüz dönemler yaşadık. Bunlar hep yanlış politikalardı. Gösteriş merakı olan yapıların dışında yapıların yapılmamasıyla olmuştu. Otoyollar sevdası başlamıştı. Otoyollar o zamanlar inanılmaz derece pahalıydı. ... O gösteriş bugüne kadar da devam etti. Kapasiteyi bulamayan köprülerin yapılmasıyla, kapasite dışı işlerle, uzun uzun binalarla, çalışmayan AVM`lerle devam etti," dedi.
Merdol`dan sonra sözü Taner Yüzgeç aldı.1 Mayıs`ın ve emek mücadelesinin önemine değinen Yüzgeç mücadele olmaksızın kazanımın da olmayacağını belirtti. Yüzgeç, "Siyasal iktidarın mevzuları ele alışı altyapısında neoliberal politikaların zemini doğrultusunda gelişmekte. Ama her daim bir "master key"i bulunmakta. Koşullar ne olursa olsun bunu fırsata çevir, kara çevir. Bugün pandemi ile mücadele ile depreme karşı hazırlık üç aşağı beş yukarı siyasal iktidar nezdinde aynı. Pandemiye bugün nasıl bakıyorlarsa depreme de öyle bakıyorlar, diğer doğal afetlere de öyle bakıyorlar. Pandeminin gelişimi Çin`den çıkışı, İtalya`ya gidişi, İspanya`ya yayılışı, İngiltere`deki durumu gün be gün milyonların gözü önünde gelişti. Mart ortasında bizde ilk vaka ve ilk ölüm tespit edilinceye kadar bize bir şey olmaz havası çerçevesinde bir süreç yürütüldü. Ondan sonra kamuoyunun tepkilerine ve gelişmelere göre çeşitli önlemler alınmaya başladı. Mantık hep şu, bir şey olsun ondan sonra önlemini alalım. ... Tüm alanlarda neoliberal düzen bize yüzünün aynı olduğunu her yerde kar-zarar hesabıyla hareket ettiğini göstermekte," dedi.
Yaklaşık 150 dakika süren çevrimiçi söyleşi soru-cevap bölümüyle sona erdi.