HAZİRAN`DA ÖLMEK ZOR! DEVRİMCİ OZAN VE YAZARLARIMIZI ANIYORUZ ETKİNLİĞİ DÜZENLENDİ

TMMOB Ankara İKK tarafından `Haziran`da Ölmek Zor Devrimci Yazar ve Ozanlarımızı Anıyoruz` etkinliği 30 Mayıs 2019 Perşembe günü İMO KKM Teoman Öztürk Salonunda düzenlendi

Eklenme Tarihi: 13/01/2020

 

TMMOB Ankara İKK tarafından "Haziranda Ölmek Zor Devrimci Yazar ve Ozanlarımızı Anıyoruz" etkinliği 30 Mayıs 2019 Perşembe günü İMO KKM Teoman Öztürk Salonunda düzenlendi. Nâzım Hikmet, Orhan Kemal ve Ahmed Arif`in anıldığı etkinlikte Tiyatro 1112 Garaj tarafından "15. Yıl Kıraathanesi" oyunu sahnelendi.

Etkinlik, TMMOB Ankara İKK Sekreteri Özgür Topçu ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz`ın açılış konuşmaları ile başladı. İlk sözü alan Topçu, "Bizler biliyoruz ki onlar hiçbir zaman sarayın saltanatın yanında olmadılar. Düşüncelerinden, inandıklarından, mücadelelerinden ödün vermediler. Halkın yanında oldular, yaşama seyirci kalmadılar. Olumsuzluklara karşı çıktılar, eleştirdiler, bizleri değiştirmeye dönüştürmeye davet ettiler. Bizlere mücadeleyi, yılmamayı, umudu öğrettiler. Aynı zamanda bu mücadelede aktif olarak yer aldılar. Bu nedenle hayatlarının önemli bir bölümünü hapislerde sürgünlerde geçirdiler" dedi.

Topçu`nun konuşmasının tam metni:

Değerli konuklar, değerli meslektaşlarım,

Sevgili Nazım Hikmet`i 3 Haziran 1963`te,

Sevgili Orhan Kemal`i 2 Haziran 1970`te,

Sevgili Ahmed Arif`i 2 Haziran 1991`de yitirdik.

Sevgili dostlar,

Bugün üç devrimci insanımızı anıyoruz. Bu etkinliğin ilki 2 Haziran 1998 yılında yapılmıştı. O günden itibaren de TMMOB`ye bağlı odalarımız ve il koordinasyon kurullarımız devrimci yazar ve ozanlarımızı anma etkinliğini gerçekleştirmeyi sürdürüyor.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve bağlı odalarımız toplumcu bir anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bizler hem üyelerimize karşı hem de ülkemize karşı sorumluluk taşıyoruz. Bir yandan üyelerimize mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda sahip çıkma mücadelesi veriyor, bir yandan da üyelerimizin hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmaya çalışıyoruz. Bu çalışma anlayışı bizlerin 1970`lerden itibaren sahiplendiğimiz toplumcu geleneğimizden gelmektedir. Bizleri bu üç devrimci insanla buluşturan anlayışta budur. Onların eserlerine ve yaşamlarına baktığımızda sömürüsüz sınıfsız bir dünyaya duyulan özlemi ve bunun için verilen mücadeleyi görüyoruz. Bu nedenle devrimci yazar ve ozanlarımızı özel etkinliklerle anıyoruz. Bu nedenle üyelerimizi, kültürel-sanatsal etkinliklere ve devrimci değerleri sahiplenmeye yönlendirmeyi bir görev olarak biliyoruz.

Bizler biliyoruz ki onlar hiçbir zaman sarayın saltanatın yanında olmadılar. Düşüncelerinden, inandıklarından, mücadelelerinden ödün vermediler. Halkın yanında oldular, yaşama seyirci kalmadılar. Olumsuzluklara karşı çıktılar, eleştirdiler, bizleri değiştirmeye dönüştürmeye davet ettiler. Bizlere mücadeleyi, yılmamayı, umudu öğrettiler. Aynı zamanda bu mücadelede aktif olarak yer aldılar. Bu nedenle hayatlarının önemli bir bölümünü hapislerde sürgünlerde geçirdiler.

Bizler onların aydınlattığı yolda yürüyoruz. Yürümeye devam edeceğiz.

Ahmed Arif`in zulme, zorbalığa, yoksulluğa karşı içinde büyüttüğü isyan, bizim de isyanımızdır.

Orhan Kemal`in öykülerine, romanlarına nakşettiği, açlık sınırında ücretlerle insanlık dışı ortamlarda çalıştırılan işçilerimizle fabrikalarda, şantiyelerde, atölyelerde aynı ortamı soluyoruz.

Çocuk ve kadın emeği sömürüsünün, iş cinayetlerinin acısını yüreklerimizde duyuyoruz.

Nazım`ın ideolojisi bizim de ideolojimizdir. Sınıfsız, sömürüsüz bir dünya özlemi bizim de özlemimizdir.

Sevgili dostlar,

Hasan Hüseyin Korkmazgil "Kökü burada yüreğimde yaprakları uzaklarda bir çınar" demişti Haziranda ölmek zor şiirinde. Kökü yüreğimizde yaprakları memleketin her köşesinde olan tüm devrimci ozan ve yazarlarımızı ve bundan 6 yıl önce Haziran ayı içerisinde kaybettiğimiz gezi direnişinin çınar ağaçlarını Mehmet Ayvalıtaş`ı, Ethem Sarısülük`ü, Abdullah Cömert`i, Medeni Yıldırım`ı, Ali İsmail Korkmaz`ı ve Berkin Elvan`ı saygı ve özlemle anıyorum.

Davetimizi kabul edip etkinliğimize katılarak bizleri onurlandıran tüm konuklarımıza,

Ahmet Arif`in eşi Aynur Önal`a

1112 Garaj Tiyatro`ya

ve etkinliğin gerçekleştirilmesinde büyük emeği olan başta Seyit Ali Korkmaz ve Ömürhan Soysal olmak üzere tüm İKK temsilcilerimize teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.

TMMOB Ankara İKK Sekreteri Özgür Topçu`dan sonra sözü TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz aldı. Koramaz, "Bizler gidemediğimiz coğrafyaları, görmediğimiz insanları, yaşamadığımız hayatları onların aracılığıyla tanıdık. Dünyamızın ve fikirlerimizin şekillenmesinde devrimci yazar ve ozanlarımızın katkısı büyüktür" dedi.

Koramaz`ın konuşmasının tamamı:

Değerli Konuklar, Sevgili Meslektaşlarım

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına hepinizi sevgiyle selamlıyorum.

Bizleri bu anlamlı etkinlikte bir araya getirdiği için Ankara İl Koordinasyon Kurulumuza teşekkür ediyorum.

"Devrimci Yazar ve Ozanlarımızı Anma" etkinlikleri 1990`lı yıllara uzanan bir geçmişe dayanıyor.

İlkini benim Makine Mühendisleri Odası Genel sekreteri olarak görev yaptığım 1998 yılında, Makina Mühendisleri, Elektrik Mühendisleri ve Mimarlar Odamızın Ankara Şubelerinin ortak etkinliği olarak gerçekleştirmiştik.

3 Haziran 1963 te yitirdiğimiz Nazım Hikmet, 2 Haziran 1970`te yitirdiğimiz Orhan Kemal ve 2 Haziran 1991 tarihinde sonsuzluğa uğurladığımız Ahmet Arif`in şahsında, devrimci yazar ve ozanlarımıza sahip çıkmak, onların temsil ettikleri fikirleri yaşatmak için böyle bir etkinlik yapmıştık. Daha sonraki yıllarda benzer etkinlikler odalarımız ve İl Koordinasyon Kurullarımız aracılığıyla devam ettirildi.

Hepinizin bildiği gibi bu üç isim verdikleri eserlerle sadece edebiyatımıza katkı vermekle kalmadılar, Türkiye`de 1960`lı yıllardan itibaren gelişen toplumsal mücadeleye de büyük bir ilham kaynağı oldular. Onların toplumcu çizgisi, onların romanları, tiyatro eserleri, şiirleri ülkemizdeki devrimcilerin, sosyalistlerin, yurtseverlerin geniş halk kesimleriyle doğrudan bağ kurmasında önemli bir rol oynadı.

Bizler gidemediğimiz coğrafyaları, görmediğimiz insanları, yaşamadığımız hayatları onların aracılığıyla tanıdık. Dünyamızın ve fikirlerimizin şekillenmesinde devrimci yazar ve ozanlarımızın katkısı büyüktür.

Bizim bu etkinliklerle yapmaya çalıştığımız şey bir yandan onların edebi ve toplumsal yönlerini yeni kuşaklara hatırlatmak, diğer yandan da onlara olan minnet borcumuzu ödemektir aslında.

Çünkü her üç isim de savundukları fikirler yüzünden çok zor koşullarda yaşamak zorunda kalmışlar, ömürlerinin belirli kısımlarını cezaevlerinde geçirmişler.

Bizler biliyoruz ki Türkiye`de emekten yana, toplumdan yana, doğrudan yana olmak büyük bedeller ödemeyi gerektirebiliyor.

Özgürlük yerine esaretin, barışın yerine savaşın, sevginin yerine korku ve şiddetin, bilimsel düşüncenin yerine gericiliğin egemen olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

İnsanlık dışı çalışma koşullarına karşı çıkmak, insanca bir yaşam ve özgür bir gelecek istemek, güvenceli istihdamı, sosyal refahı, doğal-kültürel çevre ve varlıkların korunmasını savunmak neredeyse suç sayılıyor günümüz Türkiye`sinde.

Basın dahil her türlü muhalif düşünce ve örgütlenmenin baskı ile sindirilmeye çalışıldığı, bir arada yaşam isteminin, laikliğin, seçme seçilme hakkı dahil temel hak ve özgürlüklerin sistemli bir şekilde tehdit edildiği, yargının tamamen siyasallaşarak siyasi iktidarın bir şiddet aracına dönüştüğü karanlık günlerden geçiyoruz.

Susan, itiraz etmeyen korkuyla yaşayan bir toplum yaratmak istiyorlar.

Ama herkes şunu da bilsin ki, bizler asla susmayacağız, sinmeyeceğiz, korkmayacağız,

İtiraz etmeye, mücadeleye etmeye devam edeceğiz.

Emek, barış, kardeşlik ve özgürlük günlerini mutlaka kuracağız.

Hayatını emek için, toplum için, hakikat için bedeller ödeyerek harcamış isimlerin hatırasını da daima yaşatacağız.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi yeniden saygıyla selamlıyorum.

Açılış konuşmalarından sonra Tiyatro 1112 Garaj`ın "15. Yıl Kıraathanesi" oyunu özel gösterimi sahnelendi. Oyun, geçmişte şair ve yazarların buluştukları, ilham aldıkları bir mekan olan 15. Yıl Kıraathanesinde Nazım Hikmet, Orhan Kemal ve Ahmet Arif`in yine bu kıraathanede ruhlarının karşılaşmalarını konu alıyor. Deniz Büyükuysal ve Şirin Saldamlı`nın derleyip oyunlaştırdığı, Aylin Saraç`ın yönettiği oyunu Egemen Büyüktanır, Engin Baysal, Ozan Doğuş Alpsar ve Hami Mavrigan oynadı.

Tiyatro 1112 Garaj`a plaketlerini TMMOB Ankara İKK adına MMO Ankara Yönetim Kurulu Sekreter Üyesi Seyit Ali Korkmaz verdi.

Tiyatro bölümünün ardından söyleşiye geçildi. TMMOB Eski Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı`nın moderatörlüğünde Şükrü Erbaş Nazım Hikmet`i, Abdullah Ataşçı Orhan Kemal`i ve Oğuz Türkyılmaz Ahmed Arif`i sundu.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz`ınkonuşmacılara plaketlerini vermesinin ardından etkinlik sona erdi.

 

 



TMMOB
İnşaat Mühendisleri Odası